Yıllardır mücadele ediyoruz, insanca bir yaşam için taleplerimizi sürekli gündemde tuttuk, tutmaya da devam ediyoruz. Ülkemizi sermaye sahipleri için cennet, emekçiler için cehenneme çeviren uygulamalara karşı emekçilerden yana tutum aldık, almaya da devam edeceğiz. Taşı delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir yaklaşımı ile mücadele eden emekçiler olarak umut ve inancımızı hiç yitirmedik inatla mücadelemizi sürdürüyoruz.
Bir ay sonra yapılacak milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken siyasi partilerin seçim beyannamelerini açıkladığı bir dönemde bizde kamu emekçileri olarak taleplerimizi beyan ediyoruz!
Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Mücadele Arkadaşlarım;
Kamu hizmetlerinin piyasalaşmasına karşı kamusal hizmetlerinin halk yararına kullanılması anlayışını savunduk, kamu hizmetlerinin parasız, nitelikli ulaşılabilir olması için mücadele ettik,
Kamuda işe alım ve görevde yükselme sınavlarında yapılan mülakat sınavlarına karşı olduk, liyakati savunduk! Mülakat değil liyakat sloganını şiar edindik.
2012 yılında kamuda eşit işe eşit ücret adı altında çıkarılan 666 sayılı KHK ile kamu emekçilerine ücret adaletsizliği getiren, kazanılmış haklarımızı gasp eden uygulamalara karşı yıllardır direniyoruz.
Kamu emekçilerinin çalışırken aldığı her türlü ek ödemenin emekli aylıklarına yansıtılmasını, adil bir ek gösterge sistemini savunduk, 3600 ek göstergenin ayrımsız olarak tüm kamu emekçilerine verilmesi için mücadele ediyoruz.
Değerli Arkadaşlar,
Biz demokrasi mücadelesinin saç ayaklarından birinin de adil bir vergilerime anlayışının gelişmesinden geçtiğini biliyor ve bunun mücadelesini veriyoruz.
Bu anlayıştan hareketle 2005 yılında çıkarılan 5345 sayılı kanunla oluşturulan gelir idaresi başkanlık modelinin sorunları çözmeyeceğini ifade etmiştik. Bunun için Gelir İdaresi Başkanlığı dahil olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda merkez/taşra, gelir/gider ayrımıma son verilmesini, mali hizmetler sınıfı oluşturularak, kurumda yeni bir kariyer planlaması yapılmasını istiyoruz.
Vergi adaleti için mücadele ederken, tüketilmesi zorunlu mal ve hizmetlerden dolaylı vergilerin kaldırılması, emekçiler üzerindeki vergi dilimi soygununun son bulması ve servet vergisi konulmasını savunduk.
Bireysel emeklilik sistemine karşı, toplumsal dayanışmayı esas alan kamusal sosyal güvenlik sistemi için mücadele ediyoruz.
TÜİK’in manipüle ettiği enflasyon oranlarına karşı insanca yaşam ücretini savunduk, kamuda en düşük maaşın sendikamızca hesaplanan yoksulluk sınırı rakamlarına çekilmesi için mücadele ettik,
Siyasi iktidar eliyle yaratılan yandaş sendikalarca imzalanan satış sözleşmelerine karşı durduk, grev hakkımız ile ilgili yasal düzenleme ve gerçek bir toplu sözleşme için mücadele etmeye devam ediyoruz,
Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Mücadele Arkadaşlarım;
Kamu emekçileri sendikası KESK olarak yıllardır kamuda yapılan sınavlarda mülakat uygulamalarının kaldırılması için mücadele ettik, evet arkadaşlar, taşı delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir, yalnız çıktığımız bu yolda bugün iktidar dâhil tüm siyasi partiler mülakat sınavlarını kaldıracağız diyorsa, bu başta sendikamızın çalışmaları ve mücadele kararlılığının sonucudur.
Sırada 666 sayılı KHK ile gasp edilen ikramiyeler, havuz paraları, vekâlet ücretleri var. Sırada başta Maliye Bakanlığında olmak üzere uzman kadroların, merkez-taşra, gelir-gider ayrımına tabi tutularak yaratılan ücret adaletsizliklerinin son bulması var. Sırada ayrımsız 3600 ek gösterge talebimiz var. Taleplerimiz için dün olduğu gibi bugünde mücadele kararlılığımızı ortaya bir kez daha koyuyoruz. Yarın da mücadele kararlılığı içinde olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz!
Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Mücadele Arkadaşlarım;
Siyasi iktidarın kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz, söylemini dilinden düşürmediği, seçim beyannamesinde de benzer vaatlerin yer aldığı bir dönemi yaşıyoruz. Geçmişe gitmeye gerek yok 2023 yılı şubat ayı itibariyle maaş zamlarının enflasyon oranının altında kaldığı bir gerçekliği yaşıyoruz.
Yıllardır yandaş sendika Memur Sen ile siyası iktidar tarafından kamu emekçilerine dayatılan satış sözleşmelerini, %5 zammı ayakta alkışlayan Memur Sen temsilcilerini unutmadık, unutmayacağız!
TÜİK tarafından aklımızla alay edercesine açıklanan enflasyon rakamlarının maaşlarımızda yol açtığı kayıpları unutmadık, unutmayacağız!
Kamu emekçilerinin aldığı maaştan bihaber Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının sözlerini unutmadık, unutmayacağız!
Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Mücadele Arkadaşlarım;
Kamu Emekçilerinin yıllardır gerileyen maaşlarının güncellenme ihtiyacı vardır, Kamu Emekçileri lütuf istemiyor, kamu emekçilerinin maaşları ve özlük haklarına ilişkin acilen toplu sözleşme masası kurulmalıdır.
Taleplerimiz
– İnsan Onuruna Yaraşır Ücret İstiyoruz.
-Birinci Dereceye İnmiş tüm Kamu Çalışanları için Şartsız Koşulsuz 3600 Ek gösterge İstiyoruz.
– Mimar, Mühendis ve Şehir Plancılarının ek göstergelerinin 4200 den 6400 e çıkarılmasını istiyoruz.
-Kamuda Çalışan Mühendis ve Avukatların Maaşlarının İyileştirilmesi için Mühendisler için Teknik Sorumluluk Tazminatı, Avukatlar için Hukuksal Sorumluluk Tazminatı İstiyoruz.
-Ek ödeme puanlarının 100 puan Arttırılmasını istiyoruz.
-TÜİK’e Göre Yıllık Enflasyon %64,27 , ENAG’a Göre %137,55, Çarşı Pazara Göre ise %400 Maaşlarımıza Ek Zam İstiyoruz.
-Anayasa Mahkemesi kararına rağmen ödenmeyen ikramiyelerimizi istiyoruz.
-Kira ardımı yapılmasını istiyoruz.
-Memur atamalarında Mülakat değil Liyakat esas alınsın istiyoruz.
-İşyerlerimizde Mobinge son verilmesin, iş dağılımı, izin tayin gibi konularda adil olunmasını istiyoruz.
– Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten % 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesi,
– Engelli yurttaşların erişebilirlik sorununun çözülmesini, engellilere yönelik kamu hizmet-lerinin geliştirilmesi,
Kısacası milyonların maruz bırakıldığı zamlar ve koşullar TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu fazlası ile ispatlamaktadır.
Bu koşullarda maaşları-ücretleri TÜİK’in sanal rakamlarına göre artırılan ama tüketirken hayatın gerçek enflasyonuna maruz bırakılan,
Gelir vergisi ile dilim dilim soyulan emekçilerin, emeklilerin yoksulluğu seçim yatırımına dönüştürülen geçici önlemlerle, vaatlerle çözülemeyecek kadar derinleşmiştir.
KESK olarak bu sömürü ve yoksulluk düzenin mağduru tüm kesimleri insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi için birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Emeğiyle geçinen milyonlarca yurttaşımızın temsilcisi ve sesi olarak bizler, halkın yoksullaştırılmasına, sefalete sürüklenmesine, ülke kaynaklarının tüketilmesine izin vermeyeceğiz.
İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, insanca yaşayabileceğimiz koşullar ve demokratik bir Türkiye için taleplerimizin takipçisi olmaya ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizden çalınan ne varsa geri alacağız, insanca bir yaşamı direne direne, birleşe birleşe kazanacağız.
TALEPLERİMİZE HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM.
GELİN; İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Adil Bir Vergi Sistemi, Halk İçin-Emekçiler İçin, Güvenceli İş, Güvenli Gelecek İçin omuz omuza verelim
SALİH KALYONCU
KESK TRABZON ŞUBELER
PLATFORMU SÖZCÜSÜ