İSMET KÖSOĞLU

İKİZDERE-ANTAKYA-Deprem bölgesindeki İkizdere ekibi İDAK Gaziantep Nurdağı ilçesinde arama kurtarma faaliyetlerini bitirip Hatay’ın Antakya ilçesine arama kurtarma faaliyetlerine katılmak için yola çıktı.

İkizdere Kaymakamlığından yapılan açıklamada ‘’ Ülkemizin 10 İlinde meydana gelen Deprem felaketi için Rize Valiliği Rize İl AFAD koordinasyonunda Kaymakamlığımızın görevlendirmesi ile İlçemizdeki İDAK ( İkizdere Arama Kurtarma) 4 kişiden oluşan ilk ekibe sonrasında ilçeden bir gurup gönüllü de katıldı. Kurtarma ekibimizin Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde cansiperhane enkazlar da çalışması sona erdi. Buradaki ekibimiz ihtiyaç var diyerek AFAD yetkililerinin görevlendirmesi ile Hatay Antakya’ya geçiyor’’ denildi.

Hayırsever İşadamı Yasin Havuz araçlarıyla,

İkizdereli hayırsever işadamı Yasin havuz ’da araçları ve iş makineleriyle deprem bölgesinde çalışıyor. Şirketinin ekibiyle birlikte önce Nurdağı’nda çalıştığını söyleyen Yasin Havuz’’ Nurdağı’nda arama işinin bizim tarafımızdan sona erdiği söylenince Hatay Antakya’ya gitmemiz istendi. Şimdi Antakya’da arama kurtarma çalışmasına başladık. İş makinelerimiz can kurtarmak için canla başla günlerce çalıştı. Halen çalışmaya devam ediyoruz. Hedefimiz önce canlı insan bulmak ve kurtarmak. Bütün imkânlarımızla elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz. Bize yeter denilinceye kadar bu bölgede çalışmamız devam edecektir’’ dedi.

Depremde yaşayanlardan, İDAK Görevlisi Ömer Kösoğlu anlattı

‘’ 09 Şubat 2023-14 Şubat 2023 tarihleri arasında İkizdere Kaymakamlığının olurları ve İDAK (İkizdere Arama Kurtarma) bünyesinde 3 araç ile Gaziantep İli Nurdağı İlçesine hareket ettik. Günün ilk saatlerinde Nurdağı ilçesine ulaşmamızla afetin boyutlarının ne derece ciddi olduğunun farkına vardık. İlçedeki AFAD personelleri bizleri arama kurtarma faaliyeti yürütebilmemiz için Cemal Gürsel Caddesindeki kat sayısının tahminimce 6 kat olduğu binaya ulaştırdı.3 tane 30’ar tonluk makinenin çalışma yaptığı alana vardığımızda içimden burada sağ olanı da öldürmüşlerdir düşüncesi geçti. Beton blokları demir kesme makası, balyoz ve diğer aletlerle ayırıp bir an önce canlı veya ölü bir şekilde kişileri bulmaya çalıştık. Maalesef o binada bir anne ile 3 çocuğunun cansız bedenine ulaştık. Kız çocuğunun annesinin göğsünün üstünde diğer 2 çocuğunda annesinin ayaklarının dibinde ki halleri ve hele de 6-7 yaşlarındaki kız çocuğunun durumu beni derinden yaraladı. Oradaki çalışmamız akşam saatlerine

kadar sürdü. Sonra Hatay Merkezde bulunan 60 evler mevkiine geldik. Gönüllü olarak çalışma yapan arkadaşlara yardımcı olduk ve o binada 4 kişinin sağ bir şekilde çıkmasına vesile olduk.

Akabinde Antakya Kışla saray Mahallesinde yaşayan Aslen İkizdereli olan Pınar Tavukçuoğlu Kavlak ailesinin yaşadığı ve depremle yan yana olan üç binanın enkaz haline dönüşmüş yığınları arasında onları canlı bir şekilde bulmak için elimizden geleni yaptık. Ama maalesef olmadı Pınar Hanımla eşinin elleri birbirine koparamayacak şekilde bağlı olmuş hallerini unutamayacağım. Oğlu ve 2 kızı da hemen yan odada beraber yakalanmışlardı bu afete. Binadan 8 tane cansız bedene bir tanede canlı bir şekilde köpeğe ulaşabildik. Afeti tüm boyutlarıyla izleyip gözlemlemeye çalıştım ve çıkardığım notları/dersleri sizlerle paylaşma gereği duydum.

-Olayın ciddi boyutta bir deprem olduğu ilk andan itibaren anlaşılamadı. Bu yüzden yeterli yönlendirme/koordinasyon sağlanamaması neticesinde bir yerde ekip fazlalığı varken diğer yerde personel/cihaz/makine eksikliği yaşanmıştır.

-Türk milleti gerek kamu kurumları gerek şirketler ve gerekse bireysel halk olarak elinden gelen yardımı fazlasıyla yapmıştır. Ama yardımların tüm alana ulaştırılmasında yerel bazda eksiklikler olabilmektedir.

-Biz olası bir Marmara depremine hazır mıyız? Kesinlikle hayır. Bu şekilde devam edersek çok insanımızı daha kaybetmeye mahkûmuz.

-Bölgede gerek sağlık ekipleri gerekse özel kurumlar tarafından Psikolojik anlamda özellikle çocuklara yaşadıkları travmaları atlatmaları için tüm imkânlar seferber edilmiştir.

-Depremin 2.gününden sonra iş makinelerine daha fazla ihtiyaç hâsıl olması nedeniyle bölgeye 15000 ine yakın makine yönlendirilmiş. Fakat iş makineleri insanların daracık bir alanda kalması neticesinde nefes alamayan bir de üstüne 30 tonluk ağır iş makinelerinin enkazda fillerin tepişmesi gibi hareketi nedeniyle zaten sıkıntılı süreci daha da içler acısı hale getirilmesi bu işte bir hata var şeklinde yorumlama yapmama neden oldu.

-Umarım bu yaşadığımız günler geride kalır ve bu günlerden ders alarak ileride böylesi afetlere daha hızlı ve daha fazla can kaybına neden olmadan gereken önlemler alınır.(Tabi ki öncesinde sağlam bina yapılması şartıyla)’’