Milletvekili CORA, AK Parti Siyaset Akademisi programında konuştu
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih CORA, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı ile Ar-Ge ve Eğitim Başkanlığının iş birliğiyle düzenlenen “Kadınlarla Büyük Türkiye Yolunda” temalı “Siyaset Akademisi” programına katıldı. Burada konuşma yapan Milletvekili CORA Türkiye’nin dünü ve bugünü değerlendirerek Türkiye yüzyılı vizyonuna vurgu yaptı.
Milletvekili CORA, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
TÜRKİYE’Yİ SÜREKLİ BİR KAVGA İÇERİSİNE SOKTULAR
“Türkiye yüzyılını anlamak için ülkemizin geçmişine ve bu gününe bakmamız gerekiyor. Hatta cumhuriyet öncesi dönemine de bakmamız gerekiyor. Türkiye’yi 1940, 1950, 1960, 1980 ve AK Parti dönemine kadar olan süre içerisinde iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Darbelerle, kıskaçlarla, dış güçlerin oluşturdukları kalıplar etrafında ülkemizin nasıl ilerlemesinin önünün kesildiğini iyi görmemiz gerekiyor. Bu ülkenin kabiliyetli insanları yok muydu, vardı. Nuri Demirağ’lar, Vecihi Hürkuş’lar… Hepsi güzel işler yapmıştır. Şakir Zümre, Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobilini yapmak istediğinde araba fabrikası o dönemin siyasi iradesinden dolayı soba fabrikasına dönüştürülmek zorunda kaldı. Her şey siyasi irade ile başlıyor, siyasi irade ile sona erebiliyor. Nasıl Adnan Menderes’e diktatör dediler, Özal’a diktatör dediler, Erbakan hocayı insafsızca eleştirdiler, herkese dışardan müdahale ederek, oluşturulmuş kavramları özellikle sağ ve muhafazakar siyasetçilerimize yapıştırarak yollarından alıkoymaya çalıştılar. Türkiye’nin gelişmesini istemeyen kesimlerin oluşturduğu kavramlarla ülkemiz sürekli mücadele içerisinde oldu. Kürt Türk sorunu, Alevi Sünni sorunu, sağ sol kavgası… Türkiye’nin hiçbir şekilde mezhepsel ve etnik sorunları olmasa da bu kavramlarla Türkiye sürekli yarı yolda bırakılmaya çalışıldı.”
BÜYÜK BİR MÜCADELE SONUCU BU GÜNLERE GELDİK
“AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye’ye dayatılan bu kavramla mücadele etti. Bir taraftan mücadelesini sürdürürken bir taraftan da icraat yaptı. Milletin gönlünü kazandı. Türkiye’nin kronikleşmiş sorunlarına yenilikçi çözümler üreterek önemli mesafeler aldı. 21 yıl içerisinde ise masaya yumruğunu vuracak bir pozisyon oluşturdu, Türkiye yüzyılı için yeni bir anahtar cümle söyledi. Yeni bir yıl ise altını çizerek söylemek istiyorum bir mücadele dönemi. AK Parti öyle dümdüz yollardan, gül bahçelerinden geçerek bugünlere gelmedi. Büyük bir mücadele ortaya koydu, sıradan bir parti değildir, sıradan bir liderimiz yoktur. Bir şiir okuduğu için cezaevine girmiş, sonra muhtar bile olamaz dedikleri kişi çıktı Türkiye’nin makus talihini değiştirecek işlere imza attı. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan altyapıya, iç politikadan dış politikaya teröre kadar her alanda önemli adımlar atmıştır. Terör zaten 1980’den sonra bizim kucağımıza bıraktıkları en önemli sorundur. Bizi terörle 40 yıl oyaladılar. Son 100 yıla baktığımızda dünya Çin Amerika ve Rusya etrafında döndü. Türkiye hiçbir zaman ilk 20 ülke arasında yer alamadı. Ama Tayyip Erdoğan çok akıllıca bir politika ortaya koydu. Kimsenin konuşamaz dediklerini konuştu, kimsenin yapamaz dediklerini hayata geçirdi, hayalleri gerçeğe dönüştürdü, en önemlisi ise bu millete özgüvenini tekrar geri kazandırdı.”
ARTIK GÜÇLÜ TÜRKİYE VAR
“Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda her alanda çok önemli işler yaptık, önemli reformları hayata geçirdik. Türkiye’nin dünyada söz sahibi olabilmesi için enerji ve savunma sanayisinde güçlü, ayakları yere basan bir pozisyonda olması gerekiyor. Bunu yapamıyorsan ne yaparsan yap, hepsi boş oluyor. Sağlıkta hastaneler yap, çevre ve şehircilikte toplu konutlar yap, kentsel dönüşüm yap hiçbirinin bir faydası olmuyor. Sen kendi enerji kaynaklarını kullanamıyorsan, kendi savunma sanayini üretemiyorsan dışarıya bağımlısın. 1990’lı yıllarda biz Suriye girmeye çalıştığımızda sınırdan geçtik ancak tankların ışıkları söndü. Alman tankıyla sen savaşa girmeye kalkışırsan geri dönersin. Biz heronları İsrail’den alıyorduk. Görüntüleri önce PKK’ya gönderiyorlar sonra bize veriyorlardı. İş işten geçmiş oluyordu. Şimdi kendi yerli ve milli İHAmızı, SİHAmızı, helikopterimizi, tankımızı, tüfeğimizi, insansız savaş uçağımızı üretiyoruz. En son milli muharip uçağımız Kızılelmamızı ürettik. Eğer savunma sanayinde yerli ve milli olamazsaydık Suriye’nin kuzeyindeki terör koridorunu güvenlik koridoruna dönüştüremezdik. Karabağ’da Azerbaycan’ın yanında olamazdık, Mavi Vatan’da haklarımızı savunamazdık. Artık kendi yerli ve milli sondaj gemilerimiz var. Dışardan kiraladığımız sondaj gemilerinin maliyetine kendi yerli ve milli sondaj gemilerimizi ürettik. Arayamazsınız dediler aradık, bulamazsınız dediler bulduk, çıkaramazsınız dediler çıkardık. İnşallah mart ayında ekonomimize kazandıracağız. Şu anda nükleer santralimizi de devreye sokacağımız bir dönemdeyiz. 3. havalimanımızı yaptık, 3. köprümüzü yaptık, Kanal İstanbul Projesini de hayata geçireceğiz. Eğer biz, sindirilmeye çalışıldığımız dönemde korkup kaçsaydık hakikaten Türkiye başka ülkelerin müstemlekesi olacaktı. Allah’a şükürler olsun bugün yerli ve milli otomobilimizi battan indirdik. Yerli aşısını yapan, yerli uydusunu uzaya fırlatan bir ülkeyiz. Her alanda yerli ve millilik oranımızı arttırıyoruz. Türkiye olarak artık bir başka level atlamamız gerekiyordu. Eğer Türkiye gücün yüzyılı olacaksa, istikrarın yüzünü olacaksa, kalkınmanın yüzyılı olacaksa, şefkatin yüzyılı olacaksa, barışın yüzyıl olacaksa söz sahibi olmamız gerekiyor. Şu anda da o pozisyondayız. Tahıl krizini çözen, savaş halindeki iki ülkeyi aynı masa etrafında birleştiren bir lidere sahibiz. Turizm geliri hedefimizi artıracağız, kişi başına düşen milli geliri artıracağız, bugün terörden arındırdığımız Gabar Dağında petrolü bulduk. İnşallah doğal gaz ve petrolümüzü de çıkaracağız. Her alanda Türkiye’yi daha iyi bir konuma taşıyacağız.”
