Değerli okuyucularım, şayet bu yazımı okuyorsanız sizlerden öncelikle sağduyu

ve vicdanınızın sesine göre objektif bir değerlendirme bekliyorum.

Yazım tamamen siyasi gelişmeler üzerine bir değerlendirme olacaktır.

Bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların bildiği gibi 2002 yılından beri Ak Parti hükumetleri tarafından yönetilmekteyiz.

Öncelikle Ak Parti nasıl bir ülke devralmıştı bunu bir hatırlayalım.

Yıl 2002 kişi başına milli gelirimiz 3608 dolar, yani bugünkü para ile 67.142,72 Türk lirası

Dış borcun milli gelire oranı %54.8 dır.

Asgari ücret 109 dolar yani 2.028.45 TL idi.

Türkiye’nin dış borç stoku 131.6 milyar dolar, iç borç toplamı ise 435.1 milyar dolar. Bu borcun 166.4 milyar doları (%38.2’si) kamu kesimine, 21 milyar doları(%4.8’i) Merkez Bankasına, 247.7 milyar doları (%56.9’u) ise kamu kesimine aitti.

İMF verilerine göre 2021 yılı itibariyle Türkiye’de kişi başına 9.528 dolar yani 177.308,46 Türk lirası, bu gün itibariyle Türkiye’nin bürüt toplam dış borç stoku 444.4 milyar dolar olup bu rakam milli gelirimizin %53.7 sine ulaşmıştır. Görüldüğü gibi bu oran 2002 rakamlarına çok yakındır.

2002 yılında Türkiye’nin toplam ihracatı 35.1 milyar dolar ithalatı ise 50.831.6 milyon dolar idi. İhracatın ithalatı karşılama oranı %69 olarak gerçekleşmişti.

Bu gün itibariyle Türkiye’nin ihracatı 225.291 milyon dolar, ithalatı ise 271.424 milyon dolara gelmiştir.

İhracatın ithalatı karşılama oranı %83’e yükselmiştir.

Bütün veriler geçmişe göre daha olumlu. Bazı veriler az bazıları daha yüksek düzeydi iyi durumda diyebiliriz.

Bu parasal süreçte elde edilen kazanımlarımız nedir?

Ülkemizde mevcut 26 hava limanı 55’e yükseltilmiş, 26.764 km çift yol yapılmış, 565 baraj 553 hes inşa edilmiştir. 364 tünel ki bu tünellerin toplam uzunluğu

567 km dir. Gene İstanbul’daki tüp geçit, Osman gazi köprüsü, Yavuz Sultan selim köprüsü, 1915 Çanakkale köprüsü, yapımı devam eden Akkuyu nükleer santralı, 1.5 milyon konut ve 4 adet petrol arama gemisi, enerjide toplam kurulu enerjimizin %8.479 MV kadar güneş enerjisi santralı kurulmuştur.

Gene 2021 Aralık ayı itibariyle toplam rüzgar enerjisi türbin sayısı 3868’ yükseltilmiş toplam kurulu güç ise 10.58 GW’a ulaşmıştır. Bu üretim kapasitesinin toplam enerji üretimindeki payı %22.67 olmuştur.

Son günlerde açılan yerli elektrikli otomobil fabrikası TOGG dünyada büyük ses getirmiştir.

Askeri alanda ihalar, sihalar, Atak helikopteri, tank, yerli piyade tüfeği, 561 km menzilli Tayfun füzesi gibi pek çok araç ve gereçler.

Diğer yandan PKK ve benzeri terör örgütleri ile yapılan büyük mücadeleye harcanan milyarlarca paralar,

2016 da Feto terör örgütünün ülkemizi uğrattığı 100 milyar doları aşan zarar.

Kabaca sayabileceğimiz harcama kalemleri olarak karşımızdaki nesnel alanlardır.

Sosyal alanda da seçilmişler üzerindeki askeri ve sivil otoriteyi ortadan kaldırmış bir iktidar halen ülkemizi yönetmektedir.

Yukarıda sayılan harcama alanları, bu ülkenin alt yapısını oluşturmaktadır.

Şimdi bu yazıyı okuyanlar, bu hizmetlerin çoğunun yap işlet devret yoluyla yapıldığını ifade edeceklerse onlara da şunu söylemek isterim ki, yap işlet devret de toplam borcumuzun içindeki milletimizin ödeyeceği bir paradır.

Peki, Ak Parti hükümetleri hangi yanlışları yaptı veya neleri yapamadı.

Öncelikle söylemek gerekirse, adil bir gelir dağılımı sağlayamadı. Adalet sistemini sağlam ve güvenilir bir zemine oturtamadı. Eğittim sistemi içler acısı bir halde. Adını yazamayan üniversite mezunlarına rastlayabilirsiniz.

Kamu görevlerine atamalarda liyakat yok denecek kadar az. Bürokraside görev alan üst düzey yöneticiler genellikle yetersiz.

İşsizlik can yakıcı bir durumda insanlar iş bulamıyor ve büyük bunalımlar yaşıyor.

Bu saydığım olumsuzluklar normal bir iktidarın düşürülmesi için yeter de artar bile.

Bizdeki muhalefet ne yazık ki, bu tablodaki bir iktidara alternatif çözüm yolları üretip halkın önüne koyamıyor. Hatta yaklaşan seçimlerde bir Cumhurbaşkanı adayı dahi belirleyemiyor.

Cumhurbaşkanı adayı belirleyemiyor olmalarını çeşitli bahanelere dayandırsalar da bu bahaneleri kabul edebilmek mümkün değil.

Ben bir vatandaş olarak muhalefetin iktidar olmak gibi bir niyeti yok diye düşünüyorum. Yani ülkeyi yönetme sorumluluğuna girmeye cesaret edemiyorlar.

18.11.2022 M.Sadullah SAĞLAM