Gençlerimiz iş sahibi olmadan, evlenip yuvalarını kurmadan, düştükleri manevi boşluklardan kurtulmadan bu ve benzer illetlerle mücadelede başarı elde edilemez” dedi.
Uyuşturucuyla ilgili şikayetlerin Trabzon’da da önemli oranda artış gösterdiğini, ailelerin mağdur olduğunu kaydeden Turhan’ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
UYUŞTURUCU MÜCADELESİ SADECE POLİSİYE TEDBİRLERLE YAPILAMAZ
Gün geçmiyor ki polis-jandarma bültenlerinde uyuşturucu imalatı, satışı ve kullanımıyla ilgili ilgili çok sayıda operasyon yer almasın. Bunları medyaya yansıdığı kadarıyla öğreniyoruz. Polislerimizi, jandarmamızı tebrik ediyoruz ama uyuşturucu ile mücadele sadece polisiye tedbirlerle yapılamaz, bunu herkes çok iyi bilmektedir.
Ülkeyi, şehrimizi yönetenlerin bu illetle mücadele noktasında aldığı tedbirler nelerdir? Tedbir alınıyorsa, buna rağmen bu kadar yoğun uyuşturucu trafiği nasıl olabiliyor? Kamuoyu bu konularda açıklama beklemektedir.
KAÇ TANE UYUŞTURUCU BARONU YAKALANMIŞ, KAÇ ÇETE ÇÖKERTİLMİŞTİR?
Herkes çok iyi bilmektedir ki uyuşturucu madde, köyde bir tarlada üretilen bitkilerden, o bitkilerin uyuşturucu haline getirilip satılmasından ve kullanılmasından ibaret değildir. Bu işin baronları kimlerdir? Yapılan operasyonlarda bu baronlardan kaçı yakalanmaktadır? Sadece alt düzeyde üreten ve satanlarla mücadele edilerek bu beladan kurtulamayacağımız açıktır.
GENÇLERİMİZ İŞSİZDİR, MANEVİ BUHRANDADIR
Uyuşturucu başta olmak üzere bütün suçlar için en uygun ortam, manevi boşluğa düşmüş insanlar ve en çok da işsiz güçsüz gençlerdir. Ülkemiz bu noktada bu suç şebekeleri için maalesef bulunmaz nimet durumundadır. Genç işsizliğimiz yüzde 50’lere dayanmış, gençlerimiz apolitik ve asosyal bir şekilde hayattan koparılmış ve manevi boşluğa düşürülmüş durumdadır. Ailelerin sürekli şikayetleriyle karşılaşıyoruz, bize “Bu problemleri niye dile getirmiyorsunuz?” diyorlar. Bu durum, terörden de, dış düşmanlardan da daha büyük bir tehdittir, beladır. Gençlere iş ve aş vermeden, evlenip yuva kurmalarının önündeki engelleri kaldırmadan, geleceğe umutla bakmaları sağlanmadan bu beladan kurtulmak mümkün değildir. Bunları yapacak olan da ülkeyi yönetmek için halktan yetki ve sorumluluk alanlardır.
UYUŞTURUCU BELASI, BAŞKA SUÇLARI DA ARTIRIR
Uyuşturucu kullanımı neden artar? İnsanlar işsizse, insanların gelecekten umutları kalmamışsa, insanlar sürekli şiddet ortamına maruz kalırsa, bu durumda umutsuzluk, kaygı ve ona eşlik eden manevi bir çöküntü başlar, insanlar teselliyi uyuşturucuda, içkide arar. Bu uyuşturucuyu elde etmek için de başta hırsızlık ve cinayet olmak üzere işsiz-güçsüz insanların işlemeyecekleri suç yoktur. Bu bir sarmaldır ve içine düşenin kurtulma imkanı neredeyse kalmamıştır. İşte bu durum, uyuşturucu çetelerinin, baronların arayıp da bulamadığı bir ortam oluşturur.
Bu durum, ülke gençliğini bitirmek isteyenler için biçilmiş kaftandır. Sorumluluk mevkiinde oturanları göreve davet ediyorum, ebeveynler de ülkeyi, şehri yönetenleri gördükleri yerde bunun hesabını sorsunlar, sadece bizim dile getirmemizle, gazetelerin yazmasıyla bu sorun çözülmez.
İSTİHDAM YERİNE FAİZ VE RANTI ÖNCELEYEN ZİHNİYET BUNUN SORUMLUSUDUR
Gençlerimiz işsizdir, gençlere iş, istihdam sağlayacak alanlar üretime yönelik alanlardır ama bu iktidarın rantiyeci, faizci anlayışı üretimi ikinci plana itmiştir. Haliyle çalışmadan, üretmeden spekülatif kazançlar peşinde koşanlar servetine servet katmakta, sermaye sahipleri de üretime yönelik yatırım yapmaktan kaçmaktadır. Sorarım size, bu durumda gençler nasıl iş bulacak, nerede istihdam edilecek?
EN AZ 3 ÇOCUK TAVSİYESİ GÜZEL DE BU ÇOCUKLAR NASIL İŞ BULACAK?
Ülkeyi yönetenlerin, evlenenlere ‘en az 3 çocuk’ tavsiyesinde bulunması iyi güzel de bu 3 çocuğun geleceği için ne yapıyorsunuz? Bir daha bu tavsiyeyi alanlar, lütfen bu soruyu sorsunlar. Bakalım hangi cevabı verecekler?
GENÇLERİN ÜLKEDEN KAÇIŞINI SORUN OLARAK GÖRMEYENLER BU PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZLER
Ülkeyi yöneten zihniyet, gençlerin ülkeden kaçışını sorun olarak görmüyorsa, bu problemi de çözemez. Bunlar bizim çocuklarımız, geleceğimiz. Eşe-dosta, partiliye-yakına peşkeş çekilen ülke ve kamu imkanlarının 100’de biri gençlerimize ayrılmış olsaydı, Türkiye dünyanın en müreffeh, en gelişmiş ülkesi olurdu. “Gidenler gitsin, kalanlar bizimdir” anlayışıyla hareket edenlerin bu ülkenin geleceğinde yeri yoktur, olmayacaktır.
GÖÇMEN MESELESİ BÜYÜK SIKINTILAR ÜRETMEKTEDİR
Türkiye kaçak göçmenlerin ülkesi haline gelmiştir. Sermaye tarafından yabancıların ucuz işgücü olarak görülmesi, ülkedeki istihdamı olumsuz etkilemiş, milyonlarca gencimiz, insanımız işsiz kalmış, reel ücretler düşmüş, kayıt dışı istihdam artmıştır. Konut fiyatları ve kiraları artmış, aileler, öğrenciler ev bulamaz hale gelmiştir. Bu ülkenin insanı bunları yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur! Bu durumun ortaya çıkaracağı sosyal sorunların faturasını kim ödeyecektir? Patronlar düşük maliyetli işçi çalıştıracaklar diye ülkemizin insanlarını feda edemeyiz, etmeyeceğiz.
TAZİYE AÇIKLAMASI
Bu vesileyle, önceki gün İstanbul’da yaşanan terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar diliyorum. Hiçbir saldırı milletçe birlik ve beraberliğimizi bozamayacak, bu hain güç odakları amaçlarına ulaşamayacaktır.