Millet İttifakı bileşenleri ise ayrı bir hassasiyet göstermeli.
Bu ittifak
Hem söylemde hem de eylemde Ülkeyi yönetmeye mazhar bir görüntü sergilemek zorundadır.
Peki tepişen filler var mı..?
Kamuoyuna yansıyan küçük hesaplar, basit hatalar, komik kavgalar var mı..?
Yani daha net anlatmak gerekirse küçük insanların büyük gölgelerinin belirdiği bir durum var mı.?
Varsa bu durum millet nazarında güven kaybı oluşturmaz mı..?
Trabzon bazen Ankara’ya çok yakındır bazen de bağlantılar öyle bir kopar ki, Trabzon Ankara’ya öyle uzaklaşır ki burada olan biten hiçbir şey Ankara’dan duyulmaz. Haliyle görülmez de..
Yine vurgulamak isterimki Millet İttifakı ve özellikle İyi Parti odaklı hassasiyetimiz gereği bazı olaylara kayıtsız kalmamız beklenmemelidir.
Bu hassasiyet millet memleket merkezli bir duruştur.
Kurultay kararı alan İyi Parti Ortahisar İlçe Başkanlık seçimleri için “delege belirlemek” üzere pazar günü bir seçim yaptı..
Belliki birileri çok demokrat görülerek esasen eski hasta zihniyetlerini tadavülde tutmak istiyor.
Ankara’dan da bir gözlemci geldi.
Kapılar tutuldu ve kendi istedikleri doğrultuda, tanıdıkları isimler içeri alındı.
Gözlemci de Trabzon’da partinin sahibi gibi kendilerini gören iki kişinin markajından kurtulamadı.
Bütün süreci tabiki onların penceresinden, gözünden gördü ve muhtemelen her şey çok “iyi” diye lanse edecektir.
Seçimler olmadan seçtirecekleri isimler belli..
Önce kimi kullanabiliriz diye karar veriyorlar..
Sonra da çok geçmeden anlaşamayıp partiyi büyük bir kavgaya, karmaşaya gark ediyorlar.
Eski partilerinde de aynı oyunları oynaya oynaya geldiler.
Herkesin bildiği, tanıdığı oyunlar, küçük hesaplar ve heba edilmeye doğru giden bir fırsat bizi endişelendiriyor.
Bu millet memleket için fırsat yaratsın, fırsat olsun diye kurulan bir parti birilerinin tavla sandığında zar olmamalıdır..
Bir ilçe kongresi için delege belirleme seçiminde listeleri aşırmak, sandıkları kaçırmak, kapıları tutmak ne..
En vahimi bu olan bitenin Ankara’ya ulaşmayacağını düşünüyor olmalarıdır..
Belki daha vahimi de var.. Ankara’ya ulaşsa bile bir sorun yaşamayacağını düşünüyor olmaları daha vahimidir.
Bunu düşünmek bile istemiyorum.
Ama bütün bunları yapanların sadece dayanakları ucuz özgüvenleri olamaz.
Kaldı ki bu parti kurulurken bu arkadaşlar ortalarda yoktu.
Esas plan Ortahisar İlçe yönetimini güçlü şekilde yapılandırmak değil..
Mesele oradaki delegeyi kurşun asker yaparak İl’i ele geçirmek..
O sayede de belirleyici güç olmak.
İl için de şimdilik çok kullanışlı olacağına inandıkları bir isim buldular.
Tabi bizimde merağımız mevcut İl Başkanı’nın durumu..
Duruşu yazmak isterdim..!
Ama onların nazarında mevcut İl Başkanı’nın miadı çoktan doldu..
Şimdi ona toz pembe hayaller kurduruyorlar, ceylan derisinden koltuk resimleri asıyorlar geçtiği yerlere, içerden adamlarına kulağına hoş ninniler fısıldatıyorlar..
Ve en sonunda “itibarlı veda” seçeneğini önüne koyup her akşam evine götürdüğü koltuğu bırakmasını isteyecekler..
Nerden biliyorum diye merak edeniniz olursa söyliyeyim; aynı senaryoyu farklı aktörlere oynatarak yeni film yaptığını zanneden Yeşilcam senaristlerinin taktikleri gibi bunların siyasi filmleri.
Oysa bu partinin büyüklüğü çoktan bunların küçük hesapları aştı..
Bu partinin kuruluş amacı da bunların vizyonunun çok yükseğindeydi.
Nasıl hala köşe başlarında varlar..!
Bunu Trabzon’un Ankara’ya çok uzak olmasına bağlayabiliriz.
Belli sorunlar bir çok yerde var..
Ama Trabzon’da olanlar komediyi aştı, trajediyi andıran bir hal aldı.
Aktör olsam ve bu küçük hesapların bir tarafında olsam hayati bir seçim arifesinde olan Ülkeme bakıp utanırdım.
Şer gördüğünüzde hayr var diyor ya Yüce ALLAH (cc) ,biz bu partiden ayrılmak zorunda bırakılmayı Şer gördük, şimdi bu küçük insanların büyük gölgelerinde kaybolmak ta vardı ve Hayr olmuş diyoruz.
Millet Memleket adına hayati bir konumu olan ve sorumluluğu her geçen gün artan, yeni katılımlar ile güçlenen İyi Parti bu prangaları kırmak zorundadır.
İlçedeki delege listesini kaçırıp şekillendirmeyi marifet gören, siyaset zanneden kişilerin elinde bu Ülkenin geleceği şekillenemez.
İyi Parti’nin geleceği de bunların keyfine terkedilemez.
Herkes hayati bir seçim ve İyi Parti’nin Ülke için taşıdığı hayati önemi görmelidir.
Sesimiz heryerden duyulmayabilir ancak biz doğruları en gür sesle söylemeye devam edeceğiz..
Sorumluluğumuz bunu gerektiriyor, konumumuz bundan fazlasını yapabilmeye olanak vermiyor..
Türkiye hepimizin malumu önemli bir seçim arifesindedir.
Siyasetin ucundun kıyısından tutan herkes bu ciddiyet ile hareket etmeli.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ