Daha açık ifade edersek, ormanı yakıyor sonrada söndürme çalışmalarına katılıyor. Ya da öldürdüğü adamın cenazesine katılıp helallik istiyor. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz.
Olumsuz her durumdan, kahramanlık rolünü hep kendisi üstleniyor. En son TOKİ üzerinden Cumhuriyet Tarihinin En Büyük SOSYAL KONUT HAMLESİ adı altında bir proje ile ortaya çıktılar, kendilerinin ürettikleri sorunları çözmeyi vadettikleri gibi, yine ali cengiz oyunu, yine kandırma, milletin olmayan üç kuruşunu alırız hesabı.
Aslında nasıl bir tezgah kurulduğunu milletimiz zaten fark edecektir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, hatta dünya lideri olduğunu iddia eden bir başkan kendi ülkesindeki yoksulluğun sayısal olarak nüfusun üçte biri olan 27 milyon insana sosyal yardımda bulunduğunu söyleyerek övünç ile bahsediyor.
Adaletten uzak yargılamalar ile terör yaftası vurduğu saf gariban halkına yaptığı zulmün çözümünün kendisinde olduğunu söyleyerek vaatlerde bulunuyor. Bunun yanında gerçek terör mensuplarını nasıl üst bürokrat ve bakan yaptığını da halktan gizleyemiyor.
Toplumda biraz sorgulamalar başlayıp kendisi eleştirilmeye başlandığında veya gündem olacak olumsuz başka bir şeyleri örtmek için daha öncede yapıldığı gibi; milletin maneviyatları ve hassasiyetleri üzerinden yandaş demagoglar, gazeteciler ve trolleri tarafından baş örtüsü meselesi kaşınacak (sonrada sehven dedirtilecek), askerlerimizi mevziiye sürüp şehit haberleri arttırılıp yoğun bir şekilde servis edilecek halkın aklı ile oynanacak.
Demokratik ortamda kurulan ve meclise girmesinde en büyük desteklerini sunan hatta iki bakanlığı kendi hükûmet sürecinde veren, meclis başkan vekili atamasına razı olan, arka kulislerde seçim pazarlıkları yapılan, kendini desteklediği dönemde terörist başının mektubunu kardeşine devlet televizyonunda okutan; Teröristler için Habur sınır kapısına çadır kurdurup Cumhuriyet savcılarına kimlik kontrol memuru yapan terör sevici olmuyor ama onun dışındaki partiler terör sevici oluyor.
Olumsuzluk senaryolarını yazan, uygulayan sanki umutsuzların umudu olmuş gibi ülke yönetiliyor.
Aslında yönetilemiyor gerçekte sıkıntıları giderecek ne bir projeleri var? Ne fikirleri? Ne de çabaları? Sıkıntıların baş nedeni kendileri sunulan her çözüm önerisinde de ben merkezli; hile, yandaş kayırma, ihanet, sarhoşluk, kibir, zehirlenme emareleri var.
YİNE ÇÖZERSE AK PARTİ ÇÖZER! İLGİNÇ.
Çözüm; adalet ile, hakkaniyet ile, liyakatte ile yönetmektedir, Kuvvetler ayrılığı esasına ve hukukun üstünlüğüne dayanan, yargının tarafsız ve bağımsızlığı ile hukuk güvenliğinin en üst düzeyde sağlandığı, katılımcı çoğulcu demokrasinin hakim olduğu, evrensel değerler çerçevesinde temel insan haklarının ve tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı, şiddet, korku, baskı, ötekileştirme ve ayrımcılığın yaşanmadığı, vatandaş odaklı, tarafsız, saydam, hesap verebilir, denetlenebilir, etkili, verimli bir kamu yönetiminin hayata geçirildiği, insan onuruna yaraşır yaşam ve refah standartlarına ulaştığı, hep beraber barış ve huzur içinde yaşayacağı, her koşulda gelişmiş bir demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü savunan, bu anlayışla tarafı olduğumuz, saygın, güçlü bir Türkiye için; birlikte Türkiye olmaya..
Liyakatli kadroları ile, eylem planları ile, vizyonu, misyonu ile, “DEVA” hazır.
