Mega şirketler büyük kar oranlarına ulaşırken emekçi halk zamlar altında inim inim inletiliyor.
Doğalgaz ve elektriğe yapılan yeni zamlarla enerjiye erişmek de imkânsız hale geliyor. Gıdadan barınmaya, ulaşımdan eğitim ve sağlığa en temel insani ihtiyaçlar dahi karşılanamıyor.
BAĞIŞ DEĞİL
EĞİTİME BÜTÇE
Eğitim dönemi açılırken ekonomik krizin en ağır sonuçlarıyla karşı karşıyayız.
Okul öncesi masraflar geçen yıla göre en az üç dört kat artmış durumda. Bütçeden eğitime ayrılan kaynaklar son derece sınırlı.
Ülkenin kaynakları tarikatlara, cemaatlere, bir avuç haramiye aktarılırken kamu okullarının masrafları yoksul ailelerin sırtına yükleniyor.
Kamu okullarında bu yıl beslenmeden ısınmaya kadar devasa sorunların yaşanacağı bugünden görünüyor. Devlet, bu konuda hiçbir tedbir almazken okullar bağış adı altında masrafları ailelerden karşılamaya yöneliyor. Kamu okulları dahi bir anlamda paralı okullar haline getiriliyor.
Onların çocukları lüks ve şatafat içinde yaşasın diye halkın çocukları nitelikli ve eşit bir eğitim imkanına sahip olamıyor.
Bu adaletsizliğe ARTIK YETER !
EĞİTİMDEN SERVET BİRİKTİRİLMEZ
ÖZEL OKULLAR KAMULAŞTIRILSIN
Eğitim ve sağlık herkes için eşit bir haktır. Devlet, tüm yurttaşlarının eğitime eşit erişimini güvence altına almalı, eğitim her düzeyde ücretsiz olmalıdır.
Ancak, Milli Eğitim Bakanı’nın özel okul sahibi; Sağlık Bakanı’nın özel hastane sahibi olduğu bu şirketler düzeninde tüm kaynaklar da özel okullara aktarılıyor.
Bir hak olması gereken eğitim bu piyasa düzeninde bir ayrıcalığa dönüştürülüyor. Bu asla kabul edilemez. Özel okullar kamulaştırılmalıdır.
Herkese Ücretsiz Barınma Hakkı
Barınma en önemli sorunlardan birisi olarak öne çıkıyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte başta üniversiteler olmak üzere eğitimin her kademesinde çok büyük bir barınma sorunu yaşanıyor.
Devlet barınma sorununu çözmekle yükümlüdür. Her öğrenci ücretsiz barınma hakkına sahip olmalıdır.
Ancak AKP iktidarı yıllarca ülkenin kaynaklarını tarikatlara ve özel yurt sahiplerine aktardı. Devlet barınma sorununa yanıt verecek şekilde yurt yapmadı.
Bu barınma krizinin nedeni AKP’nin izlediği bu özelleştirmeci ve gerici politikalardır. Çözüm ise kamucu bir anlayışla devletin yeterli yurt imkanı sağlaması ve barınmanın her düzeyde parasız olmasıdır.
AKP yoksul öğrencileri bilinçli olarak tarikat yurtlarına mecbur etmektedir. Tarikat karanlığının çocuklarımızın üzerine nasıl çöktüğünü Ensar’larda, Aladağ’larda yaşadık…
Tarikat ve cemaat yurtları başta olmak üzere tüm özel yurtlar kamulaştırılmalıdır.
Okulda Tarikat Olmaz
Laik Eğitim Hakkımız
AKP iktidarında okullar tarikatların arka bahçesine çevrildi. İmam Hatipleştirme ve zorunlu din derslerinin yanına eklenen seçmeli adındaki yeni (zorunlu) din dersleriyle laik eğitim ortadan kaldırıldı.
MEB’in tarikatlarla, gerici Vakıflarla yaptığı tüm protokoller iptal edilmelidir. Tarikatlar okuldan çıkarılmalı, eğitim sistemi laik ve bilimsel temelde yeniden oluşturulmalıdır.
12 Eylül faşist cuntasından kalma zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.
Çocuklarımızın eşit eğitim hakkı için; tarikatların değil bilimin hakim olduğu okullar için mücadele edeceğiz.
Eşit, parasız ve laik eğitim hakkımızdır!
OKULLAR AÇILIRKEN ACİL TALEPLERİMİZ
Milyonlarca aile derin yoksulluk nedeniyle çocuğunun okul ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale gelmiştir. İhtiyaç duyan ailelere eğitim yılı başlamadan okul masrafları için nakit desteği verilmelidir.
Tüm kademelerdeki öğrencilerin okulda ücretsiz bir öğün yemeğe ve sağlıklı içme suyuna erişimi sağlanmalıdır.
Tüm öğrencilere okula toplu taşımayla ücretsiz ulaşım hakkı tanınmalıdır.
İhtiyaç duyan tüm öğrencilere ücretsiz ve koşulsuz kamusal barınma hakkı tanınmalıdır.
İhtiyaç duyan tüm öğrencilere koşulsuz ve karşılıksız burs bağlanmalıdır.
Yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kalan, mevsimlik işçilik yapan çocuklara sosyal koruma programı uygulanmalı; okula devamları için nakit desteği ve burs verilmelidir.
Okullarda velilere yüklenen bağış, ödeme, borç vb. kalemlerin tümü ortadan kaldırılmalıdır.
Özel okullara, Maarif Vakfı, Ensar, TÜRGEV gibi gerici vakıflara MEB bütçesinden kaynak aktarımına derhal son verilmelidir.
MEB bütçesi, kamu okullarının iyileştirilmesi, derslik sayısının artırılması, yarım kalmış okul inşaatlarının tamamlanması, öğrencilerin refah düzeyinin artırılması için kullanılmalıdır.
Atıl duruma getirilmiş köy okulları ve yatılı bölge okulları bir an önce açılmalı, gerekli donanımı ve öğretmen ataması sağlanmalıdır.
Gerici vakıf ve derneklerle MEB arasında yapılan protokoller derhal iptal edilmeli, okullardaki etkinliklerine son verilmelidir.
“Seçmeli ders” adı altında dinsel içerikli derslerin dayatılmasına son verilmeli, ders seçimleri öğrencilerin ve ailelerinin tercihleri doğrultusunda yapılmalıdır.
Parasız eğitim haktır, tüm halkımızı haklarımız için mücadeleye davet ediyoruz.
Bilal AKCELEP
SOL Parti İl Başkanı