Namus kavramı her zaman kadının bedeni üzerinden değerlendiriliyor.Kadın bedeni her dönem tabu. Kadın bedeni mahrem. Kadın bedeni günah. Kadının bedeninde kendinden çok başkalarının söz söyleme,fikir beyan etme,hüküm verme hakkı var. Bileğinden biraz yukarısı gözükürse büyük günah. Bakan gözlere hiç sorulmaz senin yaptığın günah değil mi? diye . Pişince açmasaydı bakmazdık derler .Piskince yaptıkları ayıptan bile kadını sorumlu tutarlar. Ayıbını bile üstlenmeyen eril cahiller! Kadın tecavüze mi uğradı! Suçlu yine kendisi olur. Kim bilir ne yapmıştır da buna sebebiyet vermiştir. Eril yine suçlanmaz. O ayıbın utancı yine kadına yüklenir. Bu ülkede yıllardır “kadın yeterince bağırmadı” denilerek “rızası vardır” denilerek mahkeme kararları alındı. Her daim bir şekilde erili aklamanın yolu arandı. Tecavüzcüsüyle evlendirildi kadınlar sırf namusları temizlensin diye. Tecavüz ettikleri,yan gözle baktıkları kadınlarla evlendi tecavüzcüler ceza almamak için, şikayetçi olunmasın diye! İşte böyle bozuk bir çark bizdeki.
Bütün eril güç aklayıcılarına sormak istiyorum. Bu ülkede erkek çocuklarına da tecavüz ediliyor. Onları kimle evlendireceksiniz ?