Kılıçdaroğlu ve Diyarbakır
Epey zamandan beridir görsel ve yazılı medya da Sayın Kılıçdaroğlu ‘nun Diyarbakır’a gideceği bu ilimizde bazı ziyaretlerin yapılacağı bazı önemli kişilerle de bir araya geleceği söyleniyor, yazılıyor.
Bizler de bunu medyadan takip ettik.
Ancak, bu ziyaret öyle lanse edildi ki, sanki Diyarbakır başka bir ülke veya başka bir ülkenin başkentiymiş gibi bir algı oluşturma çağrışımı olarak zihinlere yerleşti.
Oysa Diyarbakır bizim bir ilimiz, insanları bizim insanımız. Töresiyle gelenek ve görenekleriyle Diyarbakır Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ilidir.
Peki Sayın Kılıçdaroğlu Kocaeli’ne veya Trabzon’a gelirken hiç böylesine medyatik bir alt yapı çalışması yapmazken, Diyarbakır’a giderken neden böylesine bir çalışmayı yeğledi.
Aklıma şöyle bir soru geldi, daha önce de,
Sayın Kılıçdaroğlu “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” demişti. Acaba bunu teyit için mi bu ziyarete basında bu kadar yer verildi.
Veya CHP Doğu ve Güneydoğu illeri ile ilgili, kendilerinde büyük bir eksiklik hissettiklerinden dolayı bu illere yönelik özel bir çalışma yapabilir.
Eğer böyleyse bu bir parti çalışması olarak değerlendirilebilir.
Şimdiye kadar CHP güneydoğu veya Doğu illerine kaç kez gitmiştir. Bu bölgelerde kaç Milletvekili veya Belediye Başkanı var. Bunun eksikliğini şimdi mi anladı da bu ziyaretleri gerçekleştiriyor.
Tabii bu sorunun cevabını CHP li ilgili yöneticiler verebilmelidirler.
Bu gezide Sayın Kılıçdaroğlu “Türkiye ‘de Bir Kürt Meselesi vardır” diyerek esas ziyaretinin amacını da ortaya koymuştur.
Türkiye de hiçbir zaman Kürt meselesi olmamıştır. Türkiye’de Kürt kardeşlerimizin meselesi Türkiye de Kürt meselesi var diyenlerle olmuştur.
Bu söylem aslıda HDP ye aittir. HDP yıllardan beridir Kürt kardeşlerimizi bu tabansız ve idealsiz bir görüşle kandırmakta ve oy almaktadır. Esas amacı bellidir. Dış güçlerinde desteği ile güya bağımsız bir bölge oluşturmaya çalışılmaktadır.
Şu anki siyasi partilerin hepsinin bu görüşe aleni karşı çıkmaları ve bu bölgede bu yanlışı düzeltmek için elinden geleni yapmaları gerekir. Bu konuda halkı uyarmalarıdır esas olan.
Kürt kardeşlerimiz ’in batıda yaşayan herhangi bir vatandaştan hiçbir farkları yoktur. Bunu onlar da biliyorlar ve bu konuda yapılan çalışmalar her geçen gün kötü niyetli şahısların niyetlerini ortaya dökerek gerçeklerin daha şeffaf olarak görülmesine sebep olmuştur.
Madem Kürt kardeşlerimizin bir meselesi var, neymiş bu mesele bir söylenesinde biz de kamuoyu olarak aydınlanalım.
Hiç kimse Kürt kökenli vatandaşlarımız üzerinden siyaset yapmasın buna hakkı da yoktur.
Bugün yatırımların çoğu güneydoğu ve doğu illerine yapılmaktadır. Teşviklerin çoğu bu bölgelere yapılmaktadır. Hayvancılık buralarda devlet krediyle geriye ödemezsiz uzun vadeli ödeme şekilleriyle yeniden canlandırılmıştır.
Kars ilimizde 1500-2000 büyükbaş hayvan besleyen entegre tesissileri mevcut. Avrupa’nın değil dünyanın en büyük sulama kanalları bu bölgemizde aktif halde hizmet vermektedir.
Doğu ve Güneydoğu ta Merhum Menderes, Merhum Demirel, Merhum, Özal, Merhum, Erbakan dönemlerinde dahi yatırım almıştır. Hep bu yörelerimiz farklı konumlarla desteklenmiştir.
Bizim Millet olarak eksikliklerimiz veya ara dönemlerde Devleti idare edenlerin eksiklikleri olmuştur.
Ancak bunlar geride kalmıştır. Yaralar sarılmış, hatta unutulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir etnik kökenli vatandaşımızla bir sorunu yoktur. Yeter ki o kişi Vatandaş olduğunun bilincinde olsun.
Siyasiler bölmeye, parçalamaya, değil birleştirmeye gayret etmelidirler. Diyarbakır’a gidip orada Bir Kürt meselesi vardır demek çok yanlıştır. Buradan kimseye bu demeçlerle oy çıkmaz bu biline.
Kaldı ki CHP’nin oy oranı bellidir. Ak Partinin bu bölgelerde bütün partilerden önde olduğu da bilinmektedir.
Aslında bütün partilerin bu bölgelerde çalışmalarını yoğunlaştırarak bu yörede ki seçmenlere hitap edecek programlar üretmeleri gerekir.
Son söz. CHP çalışmasına bir şey dediğimiz yoktur. Oyunu arttırmak için bu ziyareti yapmış da olabilir. Buna da saygımız sonsuzdur. Ancak bir vatandaş olarak, birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek hiçbir hareket ve söylemi tasvip etmeyiz.