Türkiye Süper Ligi’nin bugüne kadar kazanılmış şampiyonluklarından her açıdan farklı olacak bu müthiş yürüyüşte, adlarını tarihe altın harflerle yazdıracak dev yürekli fakat karınca gibi çalışkan bu kadroyu, en üst kademesinden en alt kademesine kadar, bir kez daha ayakta alkışlayarak başlıyorum söze.. Helal olsun!!!

Adım adım, santim santim diyordu ya ”Büyük Hoca”!! Hem oynamış olduğu o anki oyun özelinde, hem de büyük resim, yani sezon sonundaki şampiyonluğa atıfta bulunarak tarif ediyordu gidilecek yolu! Dengeli, ne istediğini, nereye gitmesi gerektiğini bilen, kollektif ve sabırlı bir oyunu tarif ediyordu. Bunu söylerken de elinde/yanında tarihi şanla, şerefle ve büyük başarılarla dolu bir markanın; ”Trabzonspor” adının olduğunu da gayet iyi biliyordu. Bu güç ve bu faktörler ile kendi yüksek iş bilgisini iyi harmanladı. Destek ise her zaman geldi; yine işbilgisi yüksek başkan ve yönetim kurulundan. Organizasyonun neredeyse kusursuz olduğunu, hem bireysel oyunlarının hem de bunun yanında takımın oyun gücünün yükseldiğini gören futbolcular ise, bu uyuma doğal olarak olumlu tepkileriyle karşılık verdiler.. Ve resmin son parçası, büyük taraftar.. Büyük resmi muhteşem bir şekilde tamamladılar! Evet; karşınızda muhteşem bir tablo! Bordo ve mavi ağırlıklı renkleriyle, yanında temizliğin ve dürüstlüğün sembolü beyazı da ihmal edilmemiş, bakmaya doyum olmayan muazzam güzellikte bir tablo! Tadını çırakın dostlar; doya doya bakın eserinize!

Maça değinelim biraz ve her iki takımı da kutlayarak başlayalım söze. Futbol adına doyurucu bir ilk yarı seyrettik; oyun hızı, pozisyon zenginliğinin yanında skor zenginliğini de beraberinde getirince, seyir zevki yüksek bir müsabaka izlemiş olduk. İkinci yarı ise daha başka bir film izledik diyebiliriz! Saha içinde daha duygusal olan (3) film aktörünün yerine, (3) aksiyon film aktörünün dahil olduğu 45 dakikalık, aksiyonu yüksek bir film diyebiliriz! Evet, yine yerinde müdahaleler; yani Trabzonspor’un maçı alıp götürmesine sebep olan müdahaleler geldi! Bu müdahaleler içerisinde en etkilisi hangisi derseniz, tabiki ”Jorge Djaniny Tavares Semedo” derim. Gerçekten seyretmesi çok keyifli ve aynı zamanda çok da faydalı bir futbolcu. Maç 2-2 devam ederken, yaptığı dinamik ve yerinde koşular ile rakip defansın dengesini alt üst etti..Ve attığı gol öncesi kaleciye attığı feyk’e bir bakın? O açıdan İrfan Can gibi iyi bir kaleciyi havada asılı bırakarak, ancak bu kadar etkisiz bırakabilirsiniz? Sonrasını biliyorsunuz; yine kaliteli net bir vuruş ve gol..Dorukan ve bu topraktan filizlenmiş Yusuf’da  yerinde katkı sağladılar takımlarına.. Diğerlerini söylemeye gerek yok; görevlerini layıkıyla yaptılar! Fakat, az önce net gol vuruşu demişken, şunu belirtmek isterim: Nwakame yani namıdiğer ”Bay Beyin” akla gelmeyecek golleri kolay, yüzde yüzlük golleri ise akıl almaz derecede kaçırıyor? Bu işte bir terslik var, çözemedim! Son (3) maçtır bu istatistik devam ediyor! Fakat şu bir gerçek ki, ne yapıp ne edip oyuna damgasını vurmasını biliyor. ”Gitme, kal bu şehirde” dedirtiyor her maç sonrası!

Evet dostlar, bir yazımızın daha sonuna doğru gelirken, bilinen sona doğru bir adım daha yaklaştık. Bu takımın sezon sonunda hedefine ulaşacağına olan inancını haftalar öncesinden bu sayfalardan beyan eden birisi olarak, ben de heyecanla bekliyorum o anı; yani en geç 24 Nisan tarihini!! Daha erken olur, geç olmaz diye düşünüyorum..

Son olarak şunu belirterek sonlandıralım yazımızı: Sn. Ali KOÇ Başkanın Trabzonspor’un bu yıl ki başarısı hakkındaki söylemlerini takdirle karşılamakla beraber, bunun aksini düşünüp;  Trabzonspor’un bu başarısına tesadüf veya ağırlıklı olarak diğer takımların başarısızlığı penceresinden bakanlara da küçük bir istatistik verelim buradan:  Bundesliga, Fransa Ligue 1, İngiltere Premier Lig, İspanya La Liga, İtalya Seri A Ligleri liderlerine bir bakın bakalım; bu yıl kaç mağlubiyet almışlar liglerinde? Tabiri caizze sallamadan, biraz istatistiksel yönden de futbol yorumlayın derim! İşinizi, hangi takım olursa olsun farketmez; karınca misali çalışan toplulukların emeklerine saygı çerçevesinde ve doğru olarak yapın; kendinizi ise bu hususta bir otorite sayıp dev aynasında görmeyin!

Kalın sağlıcakla..