Geçtiğimiz yıl yaptığımız insan hakları günü açıklamamızda, iktidarın hak ihlallerine ilişkin olumsuz karnesini kamuoyu ile paylaştık. 2021 yılı içinde de hak ihlalleri katlanarak artmıştır.
Tek adamın kararıyla kadınların yaşam hakkının en önemli güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı hukuksuzca çıkılmıştır. Düşünce ve fikirlerini açıklayan yurttaşlar apar topar gözaltına alınmıştır.
Yüksek mahkeme kararlarına dahi uymayan vesayet altındaki yargı ile ülkemiz hak ihlallerinin merkezi haline getirilmiştir. İnsan haklarının yasal ve hukuki güvencelerini yok sayan kararlar ve uygulamalarla anayasal güvence altındaki temel hak ve özgürlükler bir kişinin iradesi ile yok sayılmaktadır.
Neredeyse her iki gençten birinin işsiz olduğu, asgari ücretin yoksulluk sınırını bırakın açlık sınırının altında olduğu, gıdasız kalan çocukların büyüme geriliklerinin ortaya çıktığı bir dönemi yaşamaktayız.
Tek adam rejiminin tüm gizleme çabasına rağmen saklayamadığı açlık ve yoksulluk 2021 Türkiye’sinin en önemli insan hakkı sorunudur. Bugün ülkemizin yaşadığı başta ekonomik buhran olmak üzere her türlü adaletsizliğin temelinde tek kişilik hükümetin otoriter, antidemokratik ve evrensel insan haklarına aykırı uygulamaları yatmaktadır.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ve adalete susamış milyonların desteğiyle hala sürmekte olan “hak, hukuk, adalet” mücadelemize tüm kadrolarımızla, hak bilincinin güçlenmesi için yurdun dört bir yanında devam ediyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu amaçla, hak mücadelemizi halkın içinde halkla birlikte büyütmek hedefi ile BENİM HAKKIM broşürlerimizle bugün 81 ilde hep birlikte sahadayız.
Tüm illerde vatandaşlara haklarını, hak arama yollarını anlatacağız.
Sunulan hizmetlerin hiçbir siyasi partinin lütfu olmadığını, bunların anayasal güvence altında olduğunu ve aynı zamanda devleti yönetenlerin görevi olduğunu anlatacağız.
Hak arama yollarını bilen, kendi hakkına sahip çıkabilen bireylerin hak bilincinin gelişmesiyle; ülkeyi açık hava hapishanesine çeviren dayatmacı, otoriter, zorba tek adam rejimin antidemokratik uygulamalarına demokratik yöntemlerle son vereceğiz.
Eğitimin, sağlığın, barınmanın, gıdanın, çalışmanın, düşünce ve ifade özgürlüğünün, şiddetsiz bir toplumun var olabilmesi için CHP olarak hak odaklı, çözüm içeren politikalarla hareket edeceğiz.
Bu ülkenin gençlerinin, kadınlarının, yoksulluk içindeki çocuklarının, işsizlerinin, memurlarının, emeklilerinin, işçilerinin, çiftçilerinin, esnafının, hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın ihraç edilen KHK’lılarının, adil yargılanma hakkından mahrum bırakılanlarının, barış akademisyenlerinin hak mücadelelerini güçlendireceğiz.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde bir kez daha ilan ediyoruz: İnsan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkelerinin egemen olduğu; hak ihlallerinin olmadığı, eşit ve özgür bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız.
Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü adına yaraşır bir şekilde coşkuyla kutlanacak!