Türk Eğitim Sen Olağan Genel Kurulu…

RAHMAN AYHAN

Köşe Yazıları
14 Kasım 2021

Türk Eğitim Sen
Trabzon
2 Nolu Şubenin 7. Olağan
Genel Kurulu,
Hacıoğlu Köfte, Balık ve Kebap
Salonunda yapıldı…
110 delegenin oy kullandığı
Oylamada,
Eski başkan Metin İskenderoğlu
Ve
Yönetim kurulu
Tek aday olarak seçime gittiler…
Saat 10.00’da başlayan
Oy verme işlemi,
Saat 15.00’de sona erdi…
Sabah erkenden
Kebap salonuna gelen
Delege
Ve
Misafirler,
Kahvaltı yaptılar…
Öğlede ise
Hacıoğlu Köfte, Balık ve Kebap
Salonunda,
İstedikleri bir menüyü yediler…
Fakat
Hayatımda yediğim
En kötü
Kahvaltı ve yemek menüsüydü…
Kahvaltıda verilen
Zeytin ve beyaz peynir
Çok kötü,
Çayı ise hiç kimse içemedi…
Çayda,
Garsonlar gibi çok soğuktu…
Öğlede yemeye çalıştığım köfteyi
Kösele yapmak üzere,
Ayakkabıcıya getirmek için cebime koydum…
Neyse
Seçime geri dönelim…
Açılış,
Saygı duruşu – İstiklal Marşı,
Divan teşekkülü,
Divanın gündemi okuması ve
Onaylaması,
Seçim şeklinin belirlenmesi,
Konuşmalar,
Yönetim Kurulu Çalışma Raporunun okunması,
Denetleme Kurulu Çalışma Raporunun okunması,
Yönetim ve
Denetleme Kurulu Raporlarının ibrası,
Zorunlu organların seçimi,
Dilek ve istekler,
Kapanış
Şeklinde yapılan seçim,
Huzurlu ve güzel bir ortamda yapıldı…
Başkan Metin İskenderoğlu konuşmasında,
“Hepinizi
Saygı ve sevgi ile selamlıyorum…
Ülkemizi ve dünyamızı saran
Covid-19 sürecinde KTÜ’de hayatını kaybeden
Şükrü Özkan, Kemal Köse,
Kemal Yıldırım, Mehmet Bal nezdinde
Teşkilatımıza emeği geçmiş,
Sıkıntısını çekmiş ve ahirete göç etmiş üyelerimize
Allah(cc)’tan rahmet dileyerek başlamak istiyorum…
Sendikaların asli görevi
Üyelerinin ve çalışma kolundaki çalışanların
Özlük hakları ve
Mali haklarının korunması,
Çalışma huzurunun sağlanması için
Önerilerde bulunmak ve
Taleplerinin takibini yapmaktır…
Çalışanın asli görevi işini,
Kanunların belirlediği çerçevede doğru yapmaktır…
Bugün oturdukları koltuklarda
Söylemleri Musa,
Eylemleri Firavun olanların
Makamlarının her köşesinde ayetler,
Hadisler veya
Veciz sözler yazdığına, onların birçoğu
Yalakalıkla, torpille,
Kul hakki yiyerek mülakatlarla oralara oturmuşlardır
Ve
Elbet bir gün Allah(cc)’ ın adaleti bu topraklarda tecelli edecektir…
Sendikalar tayin yapamaz,
Sözleşme uzatamaz
Veya
İptal edemez,
Suç işleyen memuru kurtaramaz
Ancak
Sendikalar, sendikacılar mevzuat bilgisi
Ve
Donanımıyla hak arayıp,
Üyelerine rehberlik yapar…
Sendikacıyız diye ortalıkta dolaşanlara sesleniyorum:
“Saçma sapan vaatlerde bulunup,
Memurları tehdit etmeyin,
Devletin elinde olan yetkileri kendinize mâl etmeyin,
Dürüst, ahlaklı ve adam gibi adam olun…”
Tarih Susanları Değil, Konuşanları Yazar!
Bizim yönümüz, tarafımız,
Safımız hiç değişmedi, değişmeyecek,
Değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecek…
Vicdanlarını satılığa çıkarıp,
Mevki ve makamlarını,
Kamu görevlilerinin hakları ile
Takas edenlere karşı,
Kuruluşumuzda verdiğimiz sözleri unutup,
Ahdimizi bozacak değiliz…
Haktan, hukuktan bahsedip,
Ahlaksızlığı şiar edinmişlere göz yumacak;
Liyakatsiz atamalara
Ön ayak olanların tuttuğu yolu tutacak değiliz…
Meydanları, alanları,
İş yerlerini ilkesizliğini
İlke edinenlere terk edecek de değiliz…
Emin olun ileride de
Bugün yapılarının ne kadar yanlış olduğunu konuşacağız…
Herkesin eşit yarışacağı
Bir sınava bile karşı çıkanları,
Mülakatın kimler tarafından
Nasıl bir çıkar sağlama aracı olarak
Kullanıldığını ifade edeceğiz…
İşte o zaman
Biz sessizce bir köşede oturup
Olan biteni izlemeyeceğiz…
Biz bu yapılan haksızlıklara karşı
Mücadele ettiğimizi
Çevremize, çocuklarımıza gururla anlatacağız…
Adaletsizliğe, haksızlığa
Belki bende bir makam, unvan alırım diyerek
Ses çıkarmayanlar,
Haksızlığın yanında duranlar,
Sizi, çocuklarınız bile affetmeyecek…
Memleket bizim için ne yapar diye değil,
Biz memleket için ne yapabiliriz diye
Düşünmemiz gereken bir zamandayız…
Kaygımız da,
Sevdamız da, düşüncemiz de,
Memleket ve memleket evlatları olmalıdır…
Buluşma yerimiz ne doğudur,
Ne batı, ne kuzey, ne de güneydir,
Buluşma yerimiz; Büyük Türkiye denilmelidir…
Birileri
Her devrin adamı olup başını kuma gömerken;
Rahatı bozulmasın diye,
Araya hatırlı adamlar koyup,
Sıcak döşeklerinde yatarken; memleketin dört bir yanında,
Emekleri,
Alın teri, kanı ve canı pahasına,
Türkiye Eğitim-Sen bayrağını,
Ay Yıldızlı al bayrağın yanına koyup dalgalandırarak
Şerefli bir ömrü
Hiçbir makama değişmeyip gönül eri olan
Kahraman kardeşlerime selam olsun!
Haktan, hukuktan bahsedip,
Ahlaksızlığı şiar edinmişlere göz yumacak;
Liyakatsiz atamalara,
Ön ayak olanların tuttuğu yolu tutacak değiliz…
İşine gelmeyen en küçük bir olayda,
Liyakatten bahsedenlerin
Geçmişini ve
Bulundukları konuma
Hangi yollarla geldiklerini de gayet iyi biliyoruz…
Güçlü olanın değil,
Haklı olanın yanında yer almak onurumuzdur…
Haksızlığa uğradık
Ama
Asla haksızlıktan yana olmadık…
Hayatının merkezine
Küçücük makamları yerleştirip,
Çıkarlarının peşinde sürüklenen
Ve
Sözleriyle eylemleri arasında bağdaşmayan
Davranışlar sergileyen bir kişi münafık değilse nedir?
“Ben” diyenler değil
“Biz” diyenler başarmıştır…
Kendi makamlarını yetki kazanmak için ortaya koyanlar,
Elindeki bütün güç ve imkânla
Bir yola girmeye kalkışanlar,
Sonuçlar neticesinde bu gücü ve imkânları da
Bırakmayı göze almış olurlar…
“Kazanmak ‘mutlak zafer’,
Kaybetmek de bir ‘son’ olsaydı,
Bugün gönlümüzde yaşattığımız Hz. Hüseyin değil,
Yezid olurdu.”
Hak edilmeden bir makama gelişin,
Hak edilmiş gibi sürdürülmesi mümkün değildir…
Derdi makam olanların,
Derdi vatan olanları yeneceklerini düşünmeleri
Mesnetsiz bir beklentidir…
15 Temmuz ihanetini yaşamış bu ülkede
Kim hala kamusal alanı mensubiyetler üzerinden okuyor
Ve
Hala toplumu ayrıştırıcı,
Kutuplaştırıcı tutum ve tasarruflara tenezzül ediyorsa
Kripto FETÖ yapılanmasının hizmetkârıdır…
Kamu idaresi,
Adaletli bir yönetim anlayışı dâhilinde
Sadece liyakat ve ehliyet esasına göre
Tanzim ve tasnif edilmelidir…”