Ünlü Medikal Estetik Doktoru Suada Gasimova PRP’nin insan vücudunda yarattığı mucizelere değinerek büyük değişimleri gözler önüne serdi. Doktor Suada Gasimova;’’ Vücut ağırlığımızın 1/3’ünü damarlarımızda dolaşan kan oluşturur. Kanın hücresel elemanları dışında kalan “plazma” adlandırılan sıvı kısmı aminoasit, karbonhidrat, elementler gibi önemli maddeleri doku ve organlara taşır. Plateletler (trombositler) kanın önemli hücrelerinden biridir. Temel görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamanın yanısıra büyüme faktörleri salgılayarak doku iyileşmesini sağlar. Trombosit bakımından zengin plazma tedavisi olarak bilinen PRP (Platelet Rich Plasma), kişiden alınan kanın birtakım işlemlerden geçirildikten sonra, gerekli vücut dokularına enjeksiyonu şeklinde uygulanan bir tedavidir. Estetik alanda sık kullanılan PRP tedavisi saç dökülmesi, cilt gençleştirilmesine çaredir. Seyrek ve zayıf saçlara sahip bireylerin saçlarını tekrar eskisi gibi sağlıklı ve güçlü hale getirmesine katkı sağlar. Saç dökülmesinin tedavisinde kullanılan en etkili tedavi yöntemlerinden biri olarak tanımlanmıştır. Kişinin kendisinden 10 cc miktarında alınan venöz kanı mikrofiltrasyon ve santrifüj yöntemleri ile ayrıştırıldıktan sonra elde edilen trombosit hücrelerinden zengin plazma saç köklerine uygulanır. Doku yenilenmesini sağlayan bu uygulama saç köklerinin kendini onarmasına ve daha sağlıklı uzamasına yardımcı olur. Büyüme faktörü etkisiyle saç ekimi sonrası saç köklerini uygulanan alanda kılcal damarlarla destekler, saç köklerinin çevresinde yeni damarların oluşmasını sağlayarak çift etki yaratmış olur. İnce telli ve sağlıksız saçların daha kalın olmasına ve hızlı uzamasını sağlayan PRP tedavisi tamamen kaybedilmiş saçların yeniden çıkmasına hiçbir katkı sağlamaz, fakat zamanında tesbit edilen genetik saç dökülmesinin engellenmesine yardımcı olur’’ dedi.
Doktor Suada Gasimova; Cilt gençleştirme amaçlıyla kullanılan PRP tedavisi yüz, boyun, dekolte, eller, bacak içleri, kollar gibi vücudun birçok alanına uygulana bilir. Bu işlemin en olumlu özelliği hiçbir yabancı madde olmadan tamamen doğal bir gençleşme ve destekleyici etki sağlamasının yanısıra sivilce ve yara izlerinin tedavisinde de olumlu sonuçları bilinmektedir. Kollajen üretimini artırır, cilt sorunlarını giderir ve uzun süreli etkiye sahip olur. Özellikle lazer ve peeling gibi uygulamalar sonrası derinin hızla yapılanmasını sağlar. İlk seanslardan itibaren cildin kuru ve mat görünümünü düzelterek elastikiyetini arttıran bu tedavi, yaşlanma sürecini yavaşlatmak isteyen her bireyin güvene bileceği bir yöntemdir. Kanser hastaları, hamileler, trombosit fonksiyon bozukluğu olan hastalara bu işlemi yapmak kontrendikedir. Bu nedenle, işlemi mutlaka bir doktor yapmalı, ek hastalıklar yönünden değerlendirilmeli ve hastanın işleme uygunluğunu teyit ettikten sonra karar verilmelidir. Uygulama zamanı antikoagulyan seçimi çok önemlidir. Kan pıhtılaşmasını engellemek için kullanılır ve santrifüj işlemi için kullanılan tüplerde jel halinde bulunan bir maddedir. Sterilizasyon kurallarına ciddi bir şekilde uyarak ruhsatlandırılmış ve tarihi geçmemiş bir ürün kullanmak önem arz etmektedir.
İsmail GÖKGEZ