Cumhur Genç Kastamonu ilçelerinde yaşanan sel felaketiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
11 Ağustos Çarşamba günü öğle saatlerinde şiddetini arttıran yağış sonrasında Kastamonu’nun Azdavay ilçesine Parti Meclis Üyemiz ve Milletvekilimiz Hasan Baltacı ve İl Başkanımız Hikmet Erbilgin’le birlikte gittik.
11 Ağustos Çarşamba günü öğle saatlerinde şiddetini arttıran yağış sonrasında Kastamonu’nun Azdavay ilçesine Parti Meclis Üyemiz ve Milletvekilimiz Hasan Baltacı ve İl Başkanımız Hikmet Erbilgin’le birlikte gittik. Girişte bulunan köprünün yıkıldığını ve ilçenin içerisinde tahribatlar olduğunu gördük. Yağışın şiddetini arttırması sonrası Bozkurt ilçemizden gelen telefonlar üzerine yaklaşık bir saat mesafemiz olan yolu meydana gelen toprak kaymaları nedeniyle altı saatte tamamladık. Güzergahta bulunan tüm kapanmış yolları kendi imkanlarımızla açarak cansiperane ilçemize ulaştık. Öncelikle afet bölgesi ilan edilmesini hatta bununda yetmeyeceğini sigortalı çalışanlara da destek olunması gerektiğini bildirdik. Koordinasyon masasına gittiğimizde ülkemizde ki kutuplaştırıcı tabloyu tekrar gördük ve çalışmalarımıza bireysel olarak devam ettik. İl Başkanımızın önderliğinde kendi kriz masamızı kurduk. Örgütlerimizle iletişime geçerek Bozkurt’a lazım olan iş makinalarını bir gün içerisinde saha çalışmasına dahil ettik. İş makinalarımızla birlikte gelen arama kurtarma ekiplerimizde sahada ummalı bir çalışma yürüttük. Gıda, giyim, teknolojik desteklerin yanı sıra bölgeye sağlık ekiplerimizle birlikte kapı kapı hizmet yürüttük. Dayanışma adına belediyelerimizin haricinde ülkemizin dört bir yanından desteklerine köprü olmamızı isteyen sivil toplum kuruluşları ve özel teşebbüslere bizlerle yol yürüdükleri ve bölgeye sağladıkları desteklerden ötürü de ayrıca teşekkür ederim. İlk günden itibaren sahadan ayrılmadan alanda çalışmalarımızı yürüttük ve yürütmeye de devam edeceğiz. Bölgeye gelerek bizlere destek veren Genel Başkanımız Sn; Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn; Ekrem İmamoğlu’nada ayrıca teşekkürlerimizi sunarız. Bozkurt’umuzda yaşanan hatalı şehir planlaması, dere yatağına verilen imarın ve daha ilk gün geçmiş olsun kelimesinin hemen arkasından ‘bu selin mağduru hes’ cümlesiyle sahip çıktıkları rantlarına sıra gelecektir. Patlayan hes boruları, doğa tahribatları, hatalı orman kesimi istiflemeleri ve dere yatağındaki imarların birleşimiyle ilçemize kesilen faturanın bedelinin kaç can olduğunu üzülerek takip etmekteyiz.
Bir daha böyle bir acı yaşamamak için Trabzon Büyükşehir Belediyesinin de acil eylem planı hazırlayarak önlemlerini alması ve otuz yıl önce Akçaabat’ta yaşanan ve yirmibir kişinin hayatını kaybettiği, Trabzon genelinde de kırkbeş kişinin hayatını kaybettiği felaketin yaşanmaması adına ne gibi önlemlerin alındığını masaya yatırması ve bu gerçeklerle yüzleşmesi bugün için temennimizdir.