CHP’Lİ KAYA, ÇAYKUR GÖRÜŞMELERİNDE KONUŞTU;
ÇAY KANUNU ACİL VE ERTELENEMEZ BİR İHTİYAÇTIR!”
CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Kit komisyonu ÇAYKUR görüşmelerinde çayın, çay üreticilerinin ve Çaykur çalışanlarının sorunlarını çözecek, ortak akılla bir Çay Kanunu çıkarılması gerektiğini ifade ederek çay üreticilerinin banka promosyon haklarını, çaydaki kota-kontenjan uygulamalarını ve Çaykur’da çalışan mevsimlik işçiler dahil birçok konuyu gündeme getirdi. ÇAYKUR Genel Müdürünün, genel müdür yardımcılarının ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda konuşan Kaya şunları söyledi:
ÇAY KANUNU DERTLERE DERMAN OLMALI
“Çay kanunu artık acil ve ertelenemez bir ihtiyaç olmuştur. Yapılacak kanunun taban fiyat konusuna, kota ve kontenjan konusunda yaşanan sıkıntılara, çay emekçilerinin dertlerine çare olması gerektiğini düşünüyoruz. Taban fiyat bir ürüne devletin koyduğu en alt fiyattır. Fakat bu taban fiyat maalesef tavan fiyat oluyor, en yüksek fiyat oluyor ve kota nedeniyle fiyatlar maalesef bunun çok çok altına düşüyor. Hatta ben bu konuda bir kanun teklifi de hazırladım, verdim. Açıklanan taban fiyatın altında çay alımına izin verilmemesi yönünde. Denebilir ki Serbest piyasa var, piyasa kurallarına uygun değil. Fakat çay üreticisinin korunabilmesinin de başka bir yolu, yöntemi yok, maalesef böyle bir kısır döngü içindeyiz. Çıkarılacak Çay Kanunu bir siyasi partinin değil ortak aklın ürünü olmalıdır. Çayın tüm bileşenlerinin görüşü alınarak çıkarılmalıdır. Çay emekçilerinin derdine derman olmalıdır.”
BANKA PROMOSYONU ÇAY ÜRETİCİLERİMİZİN HAKKIDIR
“Çay üreticilerimiz yaş çay bedellerini bankalardan alıyorlar ve bu para yıllık olarak yaklaşık 3,5 milyar, eski parayla 3,5 katrilyon düzeyinde bir para. Fakat bunun karşılığında bankalar, çay üreticilerimize promosyon haklarını vermiyorlar. Çay Üreticilerimizin hakkı olan bu paraları bankaların yemesine müsaade etmememiz lazım. Herkes promosyon alıyor ama çay üreticileri bu haklarını alamıyor. Yaş Çay ödemelerini yaptığınız bankalarla konuşarak çay üreticilerimizin analarının ak sütü gibi hakkı olan promosyon haklarını almaları konusunda bu dönem yapılması gerekeni lütfen yapalım.”
MEVSİMLİK İŞÇİLER İÇİN ÖNERİ
“ÇAYKUR’da bildiğimiz kadarıyla 8.733 mevsimlik işçi arkadaşımız çalışıyor, yeni alınanlar da var. Bu arkadaşlarımızın çalışma süreleriyle ilgili sıkıntı var. Bu arkadaşlarımız maalesef, altı ay gibi sürelerde çalıştırılıyor, altı ay sonrasında ki büyük çoğunluğunun altı ay da çalıştırılmadığı gerçeği var, daha sonrasında bu arkadaşlarımız işsiz kalıyor. Çay bahçelerinin gençleştirilmesi, yenilenmesi düşüncesi var, bu çok doğru, önemli bir düşünce. Bu düşüncenin uygulanmasında Çaykur’daki mevsimlik arkadaşlarımızdan faydalanılabilir. Bu şekilde onların çalışma sürelerini de artmış olur. İş yok deniyor, o yüzden 6 ay çalıştırıyoruz deniyor, işte size iş. Çaykur’daki mevsimlik işçi arkadaşlarımızın bu planın bir parçası yapılmasını önemsiyorum. Bu arkadaşlarımız yılda altı ay yani yüz seksen gün çalışıp 7200 gün sigortalılık gününü dolduracaklar ve emekli olacaklar. Yüz seksen gün çalışarak bu 7200 günü doldurma şansları yok, bunu hepimiz biliyoruz. O nedenle bu çay bahçelerinin yenileme çalışmalarında bu insanları, bu mevsimlik işçi arkadaşlarımızı görevlendirir, onları da bu planın bir parçası yaparak daha somut, daha akılcı bir planlama yaparsak inanıyorum ki hem o insanlara katkı vereceğiz hem çay üreticimize destek olacağız. Mevsimlik işçilerimiz çalıştıkları dönemlerde, işsiz kaldıkları dönem için ödedikleri bir İşsizlik Sigortası Fonu parası var ama ne acıdır ki bu
insanlar altı ay çalışıyor, altı ay sonra işsiz kaldıklarında bu İşsizlik Fonu’ndan faydalanamıyorlar. Bu da büyük bir haksızlıktır, bunun da düzeltilmesi gerekiyor.”
ÇAYKUR GELENEKLERİ YOK SAYILDI
“Yakın zamanda Çaykur’a 2 Genel Müdür Yardımcısı atandı. Hayırlı, uğurlu olsun. Başarılara diliyorum. Fakat Çaykur’un yazılı olmayan bazı kuralları, gelenekleri vardır. Çay üretilen illerimizi ve oradaki çay üreticilerimizi temsilen bir genel Müdür yardımcısı atanırdı. Rize, Trabzon, Artvin, Giresun gibi illerimizi, oradaki çay üreticilerimizi temsilen birer Genel Müdür Yardımcısı atanırdı. Sayın Sütlüoğlu’yla bu kural bozuldu, siz de buna devam ediyorsunuz. Çaykur geleneklerini yok sayıyorsunuz! Ben Trabzon’da çay üreticisi arkadaşlarla konuştum. Çayın en çok üretildiği 2’nci il Trabzon, gönül isterdi ki atanan Genel Müdür Yardımcılarından bir tanesi Trabzonlu olsun. Kurum içinde çalışan liyakat sahibi bir Trabzonlu bulamadınız mı? Bunu Trabzon’a yapılmış bir haksızlık olarak değerlendiriyorum. Bulamadınız mı, yoksa başka etkenler mi devreye girdi?”
DEPOLAR ÇAY DOLUYKEN ÇAY İTHAL EDİYORUZ
“Çaykur’un stoklarında ciddi miktarda çay var. Bir sene çay almasak Çaykur’un stoklarındaki çayın Türkiye’nin çay ihtiyacını karşılayabileceği raporlara da yansıdı. Yani stoklarımızda çayımız var. Geçenlerde bir Cumhurbaşkanı kararı yayınlandı. 2021/163 sayılı Karar. Çay üretiminde bizimle kıyaslanmayacak ölçüde az çay üreten Azerbaycan’dan 300 ton çay alımı yapmışız. Bizim depolarımızda yerli ve millî çayımız dururken Azerbaycan’dan niye çay aldık? Başka ülkelerden de zaman zaman, hem de gümrük vergisiz çay alıyoruz. Bunun gerekçesi nedir?”
YAKALANAN KAÇAK ÇAYLAR NE OLUYOR?
“Yıllık 50 ila 70 bin ton arasında bir kaçak çayın ülkemize girdiği ve bu kaçak çayların giriş sebebinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde yaşayan insanlarımızın aroması ve sertliği nedeniyle o çayı tercih ettiği yönünde. Dolayısıyla, buradan yola çıkarak o sertlikte, o aromada biz ÇAYKUR olarak çay üretemiyor muyuz? Üretebiliyorsak piyasaya sunduğumuzda o insanların kaçak çay konusundaki talepleri azalacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca, kaçak olarak elde edilen çayların TASİŞ eliyle ihaleyle satıldığını biliyoruz. Bunun da önüne geçilmesi lazım, o çayların piyasaya satışına izin verilmemesi lazım, bu çayların ÇAYKUR’da kalması lazım, o çayların akıbetine ÇAYKUR’un karar vermesi lazım. Gümrükte yakalanan kaçak çayı alıyorlar, belki harmanlıyor, bir şeyler katıyor ve onu piyasaya sunuyorlar. Buna mâni olmak lazım, ÇAYKUR’un çayını korumak lazım diye düşünüyorum.”
SİYASİ PAYLAŞIMLARA DİKKAT ÇEKTİ
“Kurum içerisinde çok sayıda çalışan insan var, Çaykur sayesinde ekmek yiyen insan var. Bu çalışanların bazılarını saygısızlık yapıyor. Bir tanesi var, ismi bende var, böyle bir saygısızlığı sizlerin de bizlerin de kabul edebilme şansı yok. Yaptığı paylaşımlara bir bakarsanız, bu adam Çaykur gibi bir Kurumdan maaş alıyor, ekmek yiyor fakat sosyal medya hesaplarına baktığınız zaman a’dan z’ye Cumhuriyet Halk Partisine, bizlere, Sayın Genel Başkanımıza hakaret içerikli mesajlar var. Sizlerden rica ediyorum, buna lütfen mâni olun. Onların görevi siyaset yapmak değil, bu Kuruma hizmet etmektir.