HDP, DEMOKRASİNİN MEŞRU SINIRLARINI HEP ZORLADI
CORA, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne açılan dava ile ilgili konuştu
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih CORA, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne açtığı dava ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Milletvekili CORA, Mahkemenin vereceği her türlü karara saygı duyacaklarını belirterek, “Bir hukukçu olarak, siyasi partileri kapatılmış bir bir gelenekten gelen biri olarak siyasi partilerin kapatılmasını genel olarak doğru bulmuyorum. Biz hatta siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırmak için gerekli yasal düzenlemeleri de yaptık. Siyasi partiler demokratik örgütlenme hakkını kullanabilmelidir. Ancak demokrasi istismar edildiğinde hukuk devleti de gereğini yapmak durumundadır. Hiç kimse layüsel değildir. Hukuka karşı sorumluluktan münezzeh bağışık değildir. Demokratik hukuk devletinde Hukuk, gerektiğinde harekete geçmek zorundadır. HDP, göz göre göre arabayı uçuruma doğru sürükledi. Gelinen süreçte HDP, demokratik siyaset kültürünün sınırlarını epeyce zorladı. Hiçbir ülkede bu kadar müsamakar davranılmaz bu kadar tahammül edilmezdi. Nitekim İspanya’da Batasuna partisi terör örgütü ETA’nın eylemlerini kınamadığı için kapatıldı. Biz bu örnek üzerinden HDP’ye defalarca ikaz ettik. Terörle aralarına mesafe koymaları istedik. Terör saldırıları olduğunda terörü kınamaları İçin kendilerine defalarca hatırlatmalarda bulunduk ancak hiçbir şekilde bu uyarılarımıza aldırış etmediler. Kürsülerde terör örgütünün propagandasını yaptılar. Meydanlarda Teöristlere övgüler yağdırdılar. Kapalı kapılar ardından terör örgütüne eleman devşirdiler. Biz HDP’li siyasetçilerin ‘PKK bir terör örgütüdür.’ diyebilmelerini çok isterdik. Bölücü hainlere ‘terörist’ diyebilmelerini çok arzu ederdik. PKK’nın eylemlerini kınamalarını kendilerinden beklerdik. Ülkemizin milli meselelerinde dört siyasi parti bir araya geldiğinde onların ayrı durmasını istemezdik. Maalesef ne sevinçte ne tasada bu topraklara ait olduklarının işaretini vermediler. Demokrasi, insan hakları, eşitlik, özgürlük, hak ve hukuk kavramlarını bölücü, yıkıcı, yok edici bir anlayış ile öne çıkardılar. Bu karmaşık siyaset tarzı toplumsal bir tepkiye ve infiale neden oldu. Bu İlişkiler ağını çözmek için hukuk devreye girmiştir. Bundan sonraki süreci hukuk değerlendirecektir. Anayasa Mahkemesi karar verecektir. Anayasa Mahkemesi’nin önünde hazine yardımımdan mahrum bırakma, siyasi yasaklar ve kapatma dahil birçok alternatif vardır. Biz bu konuda bağımsız ve tarafsız yargının Türk milleti adına vereceği karara saygı duyacağız. Hayırlı bir karar olur inşallah.” dedi.