Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

YANDAŞA SAĞLANAN MİLYARLARCA DESTEK VATANDAŞA FATURA EDİLDİ


CHP Giresun Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Necati Tığlı, Kamu kurumlarının ve özel şirketlerin tüm maliyet kalemlerinin vatandaşa fatura edilmesinin savunulacak tarafı olmadığını söyledi.

CHP Giresun Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Necati Tığlı, Kamu kurumlarının ve özel şirketlerin tüm maliyet kalemlerinin vatandaşa fatura edilmesinin savunulacak tarafı olmadığını söyledi.
 
CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, elektrik piyasasında 2021-2025 yıllarını kapsayan yeni tarife döneminde, dağıtım şirketlerinin temsil giderlerinin elektrik faturalarına yansıtılarak abonelerden tahsil edilmesine ilişkin gelen eleştiriler üzerine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından yapılan açıklamaya tepki göstererek kamu kurumlarında olduğu gibi özel şirketlerin tüm maliyet kalemlerinin vatandaşa fatura edilmesinin savunulacak tarafı olmadığını söyledi.
 
Temsil giderlerini vatandaşın sırtına yüklemek çürümüş zihniyetin ürünüdür
 
EPDK’nın vatandaşı değil her zaman olduğu gibi dağıtım şirketlerini cansiperane şekilde koruyup kollama refleksi yeniden hasıl oldu. Dağıtım hizmetlerindeki aksaklıklara ilişkin soru önergelerimize verilen yanıtlarda gördüğümüz gibi, EPDK, AKP’den torpilli elektrik dağıtım şirketlerini öyle bir aklama, savunma gayretinde ki, dağıtım şirketleri bu gayreti kendileri bile göstermiyor. Onların açıklama yapmasına gerek bile kalmıyor.
 
EPDK’nın 21 dağıtım şirketin yıllardır devam eden ayrıcalıklarının aynı şekilde süreceğini ifade etmekten öte bir anlam taşımayan bir açıklama yaptığının üstünü çizen CHP’li Tığlı, “Tabi ki bu AKP iktidarının tüm kurum ve kuruluşlarımızı yandaş şirketleri ve sermaye gruplarını koruma ve kollama talimatı ve refleksinin bir tezahürü. Bu şirketlere iktidar desteğin kesilmesinin tek bir yolu bulunuyor o da tek bir kişinin dur demesi yoksa hizmet kalitesi, altyapı yatırımı vatandaşı mağduriyeti meselesi onlar için işin hikâye kısmı olmuş. Kayıp kaçak tüketimi düşürmek yerine vatandaşa fatura etmeyi tercih ederseniz, temsil giderlerinden dağıtım hizmetlerinin tüm evrelerinin maliyetine ilişkin tüm giderlerin, kamu kurumlarında olduğu gibi vatandaşa ödetilmesinin ne kadar makul ve haklı olduğunu, utanmadan sıkılmadan pişkince ortaya koyan bir çürümüş zihniyete sahip olursunuz” ifadesini kullandı.
 
Necati Tığlı, “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) üzerinden de benzer şekilde on yıldır yandaş şirketlere milyarlarca lira destek sağlandı. Bunun büyük kısmının Hidroelektrik Santralleri (HES) olduğunu görüyoruz. Bu firmalara hazine garantili havaalanı, hastane, yol, köprü projelerinde olduğu gibi, enerji alım garantileri verilerek döviz cinsinden rekabetsiz, ihalesiz bir şekilde ekstra kazanç sağlandı. AKP’nin yandaş müteahhitlerini ve inşaat sektörünü ekstradan finanse etmek için bir yöntem olarak kullandığını görüyoruz. Bu sistem enerji ihtiyacımızı bahane edilerek iktidara yakın şirketlere bir sermaye transferidir. Bu YEKDEM destekleri de kayıp-kaçak, konaklama, ağırlama v.s. temsil gideri, TRT payı gibi elektrik faturalarıyla vatandaşa ödetildi ve ödetiliyor. Şimdi bunun haklı bir uygulama olduğunu anlatmak için “zaten on yıldır milyarlarca lira ödedik ve zaten bunu elektrik faturalarıyla da vatandaşımıza fatura ettik deyin o zaman. Bu durumda elektrik dağıtım şirketleri de haklı tabi AKP verdikçe vermiş, hayır mı desin” dedi.
 
SON 3 YILDA 100 MİLYARLIK KAMU KAYNAĞI YANDAŞA AKTARILDI
FATURASI DA VATANDAŞA ÖDETİLDİ
 
YEKDEM kapsamında hangi firmaya ne kadar destek sağlandığını Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’ e soran Giresun Milletvekili Necati Tığlı, “döviz bazlı, yüksek fiyata dayanan teşvik sisteminin uygulandığı ve bu desteğin tüketicilere yansıtıldığı başka bir ülke var mı?” diye sorarken “2018 yılında 26 Milyar TL, 2019’da 38 Milyar TL 2020 yılı ağustos ayına kadar 33 Milyar Türk Lirası, bu yöntemle belli başlı, ama iktidara yakın şirketlere aktarıldı, bir de üstüne elektrik faturalarına bölüştürülerek vatandaşa ödettirildi, hal bu ki sınırlı sayıda şirkete bu kadar büyük kamu kaynağı peşkeş çekiliyorken bir yıllık Tarımsal Desteğin toplamı bile 21 Milyar Lira olduğunu görüyoruz. Üstelik geçtiğimiz yılla aynı, hiçbir artış yapılmadan. Ama zaten çoğu büyük kazanç sağlayan bu ayrıcalıklı şirketlere döviz üzerinden ekstra ödeme yapıldı. AKP nerede ne kadar cömert davranacağını iyi biliyor” açıklamasını yaptı.
 
Enerji üretiminde rekabet şansı bulamayan, dezavantajlı teknolojilerin piyasa koşullarında yer bulup hayata geçirilebilmesi için 2010 yılında hayata geçirilen Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizmasının döviz bazında ve yüksek fiyatlardan devlet alım garantisi ile yandaşı destekleme mekanizmasına dönüştürüldüğünü söyleyen Necati Tığlı, “YEKDEM desteğinin yarısı, zaten büyük miktarlarda kazanç elde eden, devlet tarafından desteklenen HES Projelerine aktarıldı” dedi.
 

CHP’li Necati Tığlı’nın YEKDEM desteklerine ilişkin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e yönelttiği sorular şu şekilde:

On yıllık süre zarfında YEKDEM desteğinden yararlanan enerji tesisleri ve yıllar itibarıyla sayıları ne şekildedir? Bu kapsamda 2018 ve 2019 yıllarında bu firmalara toplam ne kadar ödeme yapılmıştır?

Bu kapsamda destek sağlanan enerji santrallerinin üretim biçimlerine göre dağılımı ne şekildedir? Bunların kaçı Hidroelektrik Santrali (HES), kaçı Rüzgâr Enerjisi Santrali (RES), kaçı Biyokütle Enerjisi Santrali (BES), kaçı Jeotermal Enerji Santrali (JES) kaçı Güneş Enerjisi Santrali (GES) olarak üretim yapmaktadır?

YEKDEM içindeki HES’lerin yıllar içindeki rekor düzeyde artışının sebebi nedir? Bu sistemin HES yatırımcılarını besleyen bir mekanizmaya dönüşmüş olduğunu düşünüyor musunuz?

YEKDEM destekleri kapsamında sabit döviz bazlı, yüksek fiyata dayanan teşvik sisteminin uygulandığı ve bu desteğin tüketicilere yansıtıldığı başka bir ülke bulunmakta mıdır? Bu firmalara dolar kuru üzerinden verilen enerji alım garantisi, yerli kaynaklara dayalı enerji üretiminde istenilen artış sağlansa dahi, döviz kurunda her artışın, elektrik zammı olarak vatandaşımıza yansıtılmasında temel etken değil midir?

Yerli ve yenilenebilir enerji olarak kabul edilen elektrik üretiminde YEKDEM kapsamında sağlanan alım garantilerinin döviz cinsinden yapılmasının mantığı sizce nedir? Yenilenebilir enerjide döviz yerine Türk Lirası bazlı fiyat rekabetine açık ihale yöntemi uygulanmamasının nedeni iktidara yakın inşaat sektörünün kârının bu teşviklerle desteklenerek artırılması mıdır? YEKDEM kapsamında desteklenen firmalar bunu göstermiyor mu? Bu sistem enerji ihtiyacımızın bahane edilerek iktidara yakın şirketlere bir sermaye transferi değil midir?

HES’e dayalı inşaat ve çimento sektörü desteklenerek Giresun’da yaşadığımız afette olduğu gibi onlarca can, milyonlarca maddi kaybın finansmanın da afeti yaşayan vatandaşlarımıza çıkarıldığı bu ucube teşvik sistemi yerine ne planlamaktasınız?

YEKDEM üzerinden bu kapsamda Giresun İlinde on yıl boyunca kaç şirkete toplam ne kadar destek sağlanmıştır? Bunların HES olarak faaliyet yürütenleri ve aldıkları destek miktarı ne şekildedir?

YEKDEM destekleriyle aktarılan milyarlarca liralık kaynakla yoksul 10 milyon hanenin elektrik tüketimi karşılanabilecekken, bir de bu yöntem üzerinden şirketlere aktarılan kaynağın milyonlarca yoksul vatandaşımızın elektrik faturasına görünmeyen kalemler olarak yansıtılıp tahsil edilmesini nasıl izah ediyorsunuz?

HABER: GÖNÜL AYDIN

GİRESUN ORDU TEMSİLCİSİ

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber