KARAYEMİŞ MEYVESİNİ EKONOMİYE KAZANDIRMAK
AKÇAABAT ZİRAAT ODASI ve AVRASYA ÜNİVERSİTESİ BÖLGEMİZDEKİ KARAYEMİŞ MEYVESİNİ EKONOMİYE KAZANDIRMAK
AKÇAABAT ZİRAAT ODASI ve AVRASYA ÜNİVERSİTESİ BÖLGEMİZDEKİ KARAYEMİŞ MEYVESİNİ EKONOMİYE KAZANDIRMAK İÇİN EL ELE
Avrasya Üniversitesi’nde görevli Öğretim Üyesi , BAP (Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi) Komisyon Başkanı Prof. Dr. Teoman AYHAN ve BAP (Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi) Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Feridun KESKİN Beyler TEKMER hazırlıkları kapsamında İlimizde yetiştirilen ancak ticari olarak yetiştirilmeyen karayemiş meyvesinin ekonomiye kazandırılması için 21 Temmuz 2020 tarihinde Akçaabat Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı sayın Mustafa Hikmet Eyüpoğlu ve Akçaabat Ziraat Odası Genel Sekreteri Ziraat Mühendisi sayın Veysel Baki ile gerçekleştirdikleri toplantıda bölgemizde önemli bir potansiyele sahip olan karayemiş meyvesi üzerine bilgi alışverişinde bulundular
Sn. Mustafa Hikmet EYÜPOĞLU yaptığı açıklamada, Avrasya Üniversitesi ve Akçaabat Ziraat Odası olarak aralarında imzalayacağı işbirliği protokolü ile bölgenin ve çiftçimizin sorunlarına çözüm üretecek projeler üzerinde konuşuldu. Değerli üniversite hocalarımız ile Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü’nü ziyaret ettik. Burada yetiştirilen 80’in üzerinde karayemiş türlerini gördük. Bunlardan bölgemiz için ekonomik değeri olabilecek çeşitleri belirledik. Verimli bir çalışma oldu. Bölgemizde yüz yıllardır yetişen karayemiş meyvesi bugüne kadar ekonomik anlamda bahçe tesisi yapılıp üretimi gerçekleştirilen bir meyve değildir. Bölgemizde sevilerek tüketilen bir meyvedir. Hemen hemen her evin bahçesinde , yol kenarlarında , orman içlerinde , çay ve fındık bahçesi çevrelerinde bolca bulunmaktadır. Burada hedefimiz bölgemizde bolca yetişen karayemiş meyvesini ekonomiye kazandırmak ve bölge insanımıza yeni gelir kapıları açmak. Yönetim ve teknik ekip olarak üretimden pazarlamaya kadar üreticimizin yanında olmak. Ekonomik getiri sağlayacak çeşitler ile yeni bahçe tesisleri oluşturmak.. Elde edilen ham maddeyi mamül madde haline getirmek için kurutma ve paketleme gibi işleme tesisleri kurmak. Böylelikle bölge halkının ekonomik gelirinin artırılması sağlanacak ve az da olsa köyden kente göçlerin önüne geçilmiş olacak.
Karayemiş ilk olarak 1546 yılında Fransız Pierre Belon tarafından Trabzon’dan toplanmış ve Cerasus trapezentuna ( Trabzon Kirazı ) olarak adlandırılmıştır. Bitki aynı yıl, İstanbul üzerinden İtalya’ya; 1574’te de Clusius tarafından Viyana’ya getirilmiş, oradan da Fransa ve İngiltere’ye gönderilmiştir. Budanarak şekil verilebilmesi, dökülmeyen parlak koyu yeşil yaprakları ve kokulu beyaz çiçekleri ile taflan, 1600 yılından itibaren tüm Avrupa’da park ve bahçelerde yetiştirilmeye başlanmıştır. Günümüzde büyüme biçimi, yaprak boyut ve şekli, kışa dayanıklılık açısından farklı 20 kadar taflan türü vardır. Bitkiye ülkemizde değişik yöresel adlar verilir. Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılan “Taflan”dır. Laurocerasus officinalis’e “taflan” dışında, Trabzon’da Cerasus trapezentuna ( Trabzon Kirazı ), özellikle Ordu’nun doğusunda “gürcü kirazı”, “karayemiş”, “Laz kirazı”, “Laz üzümü”, “Laz yemişi”, Giresun ve Samsun’da “Tanal”, Artvin’de “tçkoo” gibi yöresel adlar verilir
Halk arasında Taflan ( karayemiş) meyveleri meyve olarak yenmekte olup, yaprakları çay gibi demlenerek sinir bozukluklarına karşı, öksürük dindirici ve spazm kesici olarak kullanılmaktadır. Taflan meyvelerinin sindirimi kolaydır ve taze olarak ya da kurutulduktan veya kavrulduktan sonra yenir. İnsanı tok tutar. Tek başına veya fındık ve cevizle birlikte çerez olarak yenen taflan meyveleri, pasta, kek ve özellikle hoşaf ve kompostolara koku ve tat kazandırmak için ilave edilir. Reçel ve turşuda hazırlanmaktadır. Meyveler genellikle yetiştiriciler tarafından tüketilirse de bazen semt pazarlarında veya yakın şehirlerde manavlarda satılır.
Bir karayemiş ağacı 35 – 40 yaşına kadar ekonomik anlamda ürün verebilmektedir.
Bir dekar karayemiş bahçesinden elde edilecek ürün miktarı yaklaşık 3000 kg’dır. Günümüz şartlarına ve pazarda talep durumuna göre değerlendirildiğinde, oldukça iyi bir gelir getireceği muhakkaktır