Trabzon Barosu, Ankara’ya Yürüyüşe Geçti!
Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez ve beraberinde ki avukatlar “Baroların yapısını ve seçim sistemlerini değiştirmeye yönelik yapılan çalışmaları” protesto etmek amacıyla tüm Türkiye’de ki baro başkanları gibi Ankara’ya yürüyüşe geçti. Suiçmez, yapılmak istenen değişikliklerin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Baroların yapısını ve seçim sistemlerini değiştirmeye yönelik yapılan çalışmalar Türkiye’de ki bir çok barodan tepki çekti.
Baro Başkanları yaptıkları ortak açıklamalarla bu duruma tepki gösterirken, baroların çok büyük bölümü Ankara’ya yürüme kararı aldı.
Bu karar doğrultusunda Trabzon Baro Başkanı Av. Sibel Suimçez, bugün Meydan Parkında bir basın açıklaması düzenleyip ardından Ankara’ya yürüyüşe geçti.
Temsili olarak yapılacak yürüyüşte Baro Başkanı Suiçmez, günlük 15 km yürüyecek ve 3 günün sonunda Ankara’da olacak. Ankara’da diğer baro başkanları ile buluşacak Suiçmez, daha hep birlikte Anıtkabir’i ziyaret edecek ve çeşitli eylemlere katılacak.
HUKUKİ MÜCADELEMİZİ YAPIP…
Meydan Parkında düzenlenen basın açıklamasında programı özetleyen Suiçmez, Baroların Yapısını ve Seçim Sistemlerinin değiştirilmesine yönelik yapılan çalışmaları eleştirdi. Suiçmez, “1 Haziran 2020 tarihli bildirgede yasayı geri çekin ondan sonra müzakere edelim, birlikte hazırlayalım önerimiz altında eğer bu kabul görmezse demokratik mücadele yöntemini seçip hak arama yolunda hukuki mücadelemizi yapıp halka sesimizi ileteceğimizi söylemiştik” dedi.
3 günlük sembolik yürüyüşle Ankara’ya yola çıkacaklarını kaydeden Suiçmez, “ Hedef günde 15 km yürümek. Yapabilirsek 20 km yürümek, Pazar günü Ankara’da olmak. Pazartesi başta Anıtkabir ziyareti olmak üzere bir dizi tepkimizi ortaya koyacak, yasanın çekilmes talebini tekrarlayacak eylemler ortaya koymaktır” dedi.
ÜNİTER DEVLETTE KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR
Suiçmez, sözlerine şu şekilde devam etti: “hedef, avukatların sesini kesmek, baroları bölmek olmamalı. Tam tersi halkın adalete duyacağı güveni daha da üst sıralara çıkarmak için baroların güçlenmesine avukatların sesinin yükselmesine yol açacak zeminleri hazırlayabilmektir. Bugün yaşadığımız tam tersidir. Çoklu baro, üniter bir devlette kabul edilebilir değildir. Çoklu baro, üniter devlet yapımıza açıkça aykırı bir girişimdir.
KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR
Seçim sistemlerimiz ise Türkiye’de hiç olmadığı kadar demokratik seçim sistemidir. Dolayasıyla seçim sistemi değiştirilerek baroların çoklu, baro ya da çalışamaz hale getirlemisini temin edecek sistemi barolar olarak kabul etmemiz mümkün değildir.
Avukatlar barolar, bugün kendileri için yürümeyeceklerdir. Bugün tüm Türkiye’de barolar 82 milyon türk halkı için yürüyecektir. Eğer bir ülkede avukatların, baroların sesi kesilirse inanın halkın vatandaşların nefesi kesilir”