SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MAKUL KAPSAYICI İYİLEŞTİRMELER YAPILMALI,EKSİKLİKLER GİDERİLMELİDİR.
İstanbul’da özel bir hastanede Tıbbi Sekreter olarak çalışan KOAH Hastası 31 Yaşındaki Dilek Tahtalı’yı Covit-19 bulaşısı nedeniyle kaybettik.
İstanbul’da özel bir hastanede Tıbbi Sekreter olarak çalışan KOAH Hastası 31 Yaşındaki Dilek Tahtalı’yı Covit-19 bulaşısı nedeniyle kaybettik. Kendisine Yüce Allah’tan rahmet ailesine, sevenlerine ve sağlık camiamıza sabır ve başsağlığı diliyoruz.Merhume arkadaşımız İlk Covit-19 Bulaşısı Şehidi olarak kabul edilmeli, bu yönde ki yasa da hemen çıkarılmalıdır.
Değerli Basın mensupları,
Ülkemiz ve dünyada yoğun ve artan bir şekilde Covid-19 salgını, alınan tedbirler ve vatandaşlarında da evde kalmaları sayesinde inşallah en kısa zamanda sona erecektir.
Ancak, sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlarının moral ve motivasyonun yüksek olması, hizmet üretirken çalışma hayatıyla ilgili kafasında başka sorunların olmaması özellikle bu süreçte hayati önem taşımaktadır.
Yüksek Covit-19 bulaş riski altında yüksek özveri ve sorumlulukla sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarının ekonomik haklarında makul ve kapsayıcı bir iyileştirme yapılmalıdır. Bu talebimiz bir fırsatçılık olmayıp, yıllardan beri talep edilen, beklenen ancak hükümet, maliye bakanlığı, sağlık bakanlığı, yök ve ilgili bakanlıkların söz veripte bir türlü uygulamadığı mali haklarımızla ilgili talep yenilenmesidir.
Cansiperhane çalışan ve hergün de alkışlanmayı hakeden sağlık çalışanlarımıza 01 Mart 2020’den itibaren ek ödemelerin 3 ay süreyle tavan katsayısından ödenecek olması olumlu ve değerlidir, bu duyarlılığa teşekkür ediyoruz. Ancak uygulamanın süresi, sürekliliği ve kapsamı konusunda Hükümet ve Bakanlık yetkililerini acilen ve yeniden değerlendirme yapmaya davet ediyoruz. Bu çerçevede döner sermayede yaşanan adaletsizlik giderilerek uygulamada süreklilik kazandırılmış olur.
Döner Sermayelerin emekliliğe sayılması ve 3600 Ek Göstergenin tüm çalışanlara kademeli olarak uygulanması hususunda sağlık çalışanlarına iki yıl içerisinde ikişer defa dilekçeler imzalatılarak TBMM’ye, Partilerin Grup Başkanlıklarına, Sağlık Bakanlığına ve YÖK’e elden teslim edilmişti. Tekrar ifade etmek isteriz ki ödenen döner sermayeler emekliliğe sayılmalı, 3600 ek gösterge çalışması başlatılamlıdır.
Sağlık hizmetleri ekip işidir. Her arkadaşımızın emeği de çok değerlidir. Maruz kaldığı riskte ayrı önemlidir. Sağlık Kurum ve kuruluşlarında sağlık, teknik, idari ve yardımcı hizmetlerde görevli olan her çalışan da fedakârca görevinin başındadır. Bu kadrolarda çalışan arkadaşlarımız da ilave ek ödeme kapsamı içerisine alınmalıdır.
Yine,koruyucu sağlık hizmetlerinin vazgeçilmezi birinci basamağı olan ASM çalışanları sözleşmeli yasaya göre çalışmakta olmaları nedeniyle ek ödeme haklarının bulunmadığını biliyoruz. Ancak, her ne kadar sözleşmeli statüde çalışıyorlarsa da kendileri de sağlık ekibinin bir parçasıdırlar. Kaldı ki, yaklaşık bir aydır ASM’lere başvuran hasta sayıları iki katına çıkmış, buna paralel çalışanların bulaşı ve güvenlik riski de iki katına çıkmıştır. O nedenle tüm ASM çalışanlarınada seyyanen bir ücret tespit edilerek ödenmelidir.
Kısaca ifade etmek gerekirse sağlık hizmetleri bir bütündür, ekibin parçalarının mağdur edilmesi kabul edilemez. Bu durum işbarışına olumsuz katkı yapar. Bu nedenle, Sağlık Kurum ve kuruluşlarında görev yapan tüm arkadaşlarımız herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan ilave ek ödemeden yararlanmalıdır. Döner sermaye tavan ödemeleri en az sabit ek ödeme tutarı kadar olmalıdır.
Bir başka önemli husus koruyucu ekipman ve malzeme eksikliği ile ilgilidir. Sağlık Bakanlığı ve diğer Bakanlık yöneticileri ile Genel Başkanımızın yaptığı görüşmelerde kendileri bu konuda bir eksiklik olmadığını ifade etmişlerdir. Fakat sağlık kuruluşlarında çalışanlardan gelen bilgilerde bazı kurumlarda ihtiyaç olmadığı, bazılarında yetersiz olduğu, bazılarında ise hasta sayısına göre kullanıma yetmediği veya gelen malzemelerin bir şekilde servislerden veya birimlerden kaybolduğu şeklindedir. Bu hususta kurumlar,insan sağlığını düşünmeleri kadar çalışanlarının da sağlıklarından sorumludurlar. Bakanlık gönderdik, çalışan gelmedi diyorsa arada ulaştırmakla görevli yükümlülerin ihmali var demektir. Bu sorun araştırılmalı, mesele acilen çözülmelidir Bu nedenle kurumlar, Kişisel koruyucu ekipmanları (maske, eldiven, gözlük, kıyafet vb.gibi), dezenfektan ve koruyucu malzeme eksikliği olup olmadığı hususlarında acilen bir çalışma başlatmalıdırlar. Moral motivasyonun yüksek tutulması gereken bir dönemde sağlık çalışanları ruhen bedenen ve malzeme açısından rahatlatılmalıdır.
Sağlık Bakanlığı personel eksikliğinin giderilmesi konusunda 32 bin olarak açıkladığı ihtiyaç ve yeni istihdamından bugünkü ilanla sadece 18 Bin sözleşmeli sağlık çalışanı ataması yapacağı anlaşılmıştır. Ayrıca, 14 Bin’de sürekli işçi alınacaktır. İş yükü ve personel eksikliği göz önünde bulundurulduğunda 18 Bin rakamı çok yetersizdir. En az 50 bin alım yapılması gereklidir.
Ayrıca, Üniversite Hastaneleri içinde en az 3 bin personel alımı yapılacağı bilgisi Genel Başkanımızın yaptığı görüşmelerde ifade edilmişti. Üniversite hastaneleri için bu alımla ilgili sayının da artırılarak biran önce ilana çıkılmasını bekliyoruz.
Kendini,aileni ve milletini seviyorsan”Evde Kal Türkiye” diyoruz…