Sosyal Uyum Mutluluğu Yükseltir.

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ahmet Kurt Sosyal Hayatı Düzenleyen kurallara uyumun önemine değinerek bir kentin mutluluğu o kentte yaşayan insanların sosyal hayatı düzenleyen kurallara uyumu ile doğru orantılı olduğunu belirtti.

İl Müdürü Kurt: Daha Mutlu Bir Şehir, Sosyal hayatı düzenleyen kurallara daha fazla uyan vatandaşlarla mümkündür. Birey olarak mutluluğumuz, aile olarak mutluluğumuz, mahalle olarak mutluluğumuz ve dahi şehir olarak mutluluğumuz hatta daha da genişletecek olursak ülke olarak mutluluğumuz son haddede ise insanlık olarak mutluluğumuz genel gayelerimiz arasında olmalı. Bireyden tüm insanlığa uzanan mutluluk silsilesinde her vatandaş kendini sorumlu hissetmeli ve yaşadığı toplumun sosyal kuralları ile ters düşmemelidir.

Genel çerçevede sosyal kuralları; Ahlak kuralları, Din kuralları, Görgü kuralları ve Hukuk kuralları olarak dörde ayırabiliriz. Hukuk kuralların dışındaki kuralların ihlaline yaptırımlar maneviyken (ayıplama, dışlama), hukuk kurallarının yaptırımları hem maddi hem de manevidir. Ve amaç adaleti sağlamaktır. Yaptırımlardan çekindiği için kurallara uyum, istendik ahlak seviyesi için yeterli değildir. Özellikle hukuk kurallarına uyumda saygı ön planda olmalıdır. Örneğin trafikte ters yönde gitmemeyi cezasından kaçınmak için değil, ters yönde giderken doğru yönde giden vatandaşın hakkına girmemek için yapmamak erdemdir. Kendimizin işini tehlikeli de olsa kolaylaştıran bu davranışın diğerlerinin işinin zorlaştırdığını ve tehlikeli olduğunu düşünmek gerekir. Yine trafikten örnek verecek olursak Sıkışık bir trafikte ağır ağır ilerlerken sağ tarafınızda güvenlik şeridinden bir aracın geçip direksiyonu önünüze kırsa ne hissedersiniz? Mutlu olur musunuz? Tabi ki hayır! Kızarsınız, sinirlenirsiniz. Emniyet şeridini ihlal eden sürücü, ihlali için trafik polisine yakalanmamayı bir marifet olarak görmek yerine sağdan geçtiği araç sayısınca saygısızlık yaptığını düşünmeli onlara haksızlık ettiğini kabul etmeli ve bu çirkin davranışı yapmamalıdır. Böylelikle başkalarını strese sokmamalıdır.

Günlük hayat işleyişi içerisinde işinize yaradığını düşündüğünüz bir sosyal kural ihlali diğerine zarar veriyorsa, diğerini kızdırıyorsa, üzüyorsa; mutluluğunuz başkasının mutsuzluğu üzerine kuruluyor demektir. Bu da en basit ifade ile benmerkezciliktir. Erdemli insan ihlallerin toplumdaki maddi ve manevi müeyyidesinden çok kendi vicdanın müeyyidesini düşünmelidir. Toplumda erdemli davranışlar artıkça mutsuzluk azalır.

En nihayetinde bir kentin mutluluğunu salt yollarının düzgün asfaltı, mimarisinin estetiği gibi maddi unsurlara bağlayamayız kentin mutluluğu olanakların çeşitliliği ve maddi unsurlar kadar sosyal hayatın kurallarına uyumla da bağlantılıdır.