ŞİRKET SUÇ ÜSTÜ YAKALANDI CİMER “DUR” DEDİ!

Kazmaz  açıklamasında: “Güneysu Gürgen deresi üzerinde altı ay önce kaçak, hukuksuz bir sekilde yapılmaya başlanan Alicik HES’in geri dönüşü imkansız zararlar olusturmaması için Rize İdare Mahkemesine  dava açtık. Ancak hukuk, yasa dinlemeyen şirket, çalısmalarına devam etti. Bu durum vatandaşlar arasında şaşkınlık ve tepkilete neden oldu. Bunun üzerine vatandaşlar yapılan bu hukuksuz çalışmaları savcılığa,  valiliğe, kaymakamlığa ve jandarmaya şikayet etmelerine rağmet sirket çalıçmalarını durdurmadı. Üstelik Cumhurbaşkanının köyünde bu calısmaların devam etmesi akıllara şu soruyu getirdi: Şirket bu gücü nereden almaktadır? 

Baştan beri sesimizin yettiği kadar haykırıyorduk. Bu HES kacak yapılıyor, diye… Sonunda bu haklı haykırışımız karşılık buldu.
Butün canlı yaşamını tehdit eden bu kacak, hukuksuz çalışmalar konusunda vatandaşların   Cimer’e yaptığı başvurular değerlendirildi, en üst düzeyde cevap geldi ve bu hukuksuz çalışmalara dur denildi.

Artık bunu da dikkate almazlarsa gerçekten tuz kokmuştur, demektir.

Zaten altı aydır vatandaşlar, yol yapıyoruz bahanesiyle kandırılıyor. HES olduğu ortaya çıkınca da bu ölçüsüz, hukuksuz çalışmalarına başka yalanları, hukuksuzlukları dayanak gösterilerek devam etmek istediler. İzinsiz, kaçak, eksik, uydurma ÇED raporuyla… Biz de bu durumu yargıya taşımıştık. Ancak ilgili kurumların bir türlü bu kacak çalışmaları durdurma yönünde tedbir alamaması sonucu Cimer’e konuyu ilettik ve gelen cevapta, bu yasal olmayan çalışmalar neticesinde şirkete idari para cezası kesildiği, çalışmaların ivedilikle durdurulması gerektiği şirkete bildirildi. Bu durum aynı zamanda yürütmenin durdurulması anlamına da gelmektedir.

Şirket suç üstü yakalanmıştır. Artık hiçbir bahanesi yoktur ve çalışmalarını derhal durdurmalı, bütün araç-gereçlerini toplayıp köyü terketmelidir. Zaten en üst düzeyde verilen talimat da bu yöndedir. Konunun takipçisi olacağız ve inşaat alanında herhangi bir çalışma yapılması durumunda  ilgili kurumlara ve kolluk kuvvetlerine de durumu bildirerek gerekli işlemlerin derhal yapılmasını isteyeceğiz.

Bu kararla birlikte zaten derelerinde nöbet tutarak çalısmaları durduran vatandaşların eli daha da güçlenmiş oldu. Vatandaşların ortak kararı, artık bu dereye hiçbir iş makinesinin sokulmayacağı yönündedir. Aksi halde bu karara rağmen çalışmaların devam etmesi durumunda yaşanabilecek bir taşkınlığın, olumsuzluğun sebebi şirket ve ilgili kurumlar olacaktır.

Şimdi burada şunu da belirtmek istiyorum: Bu durum karşısında sadece şirket değil bu hukuksuz çalışmalara göz yumanlar da sorumludur ve adalet karşısında hesap vermek mecburiyetindedirler. Bu konuyu daha sonra ayrıntısıyla değerlendirip gerekli işlemleri yapacağız.” dedi.