TÜRKAV BAŞKANI KENAN KURU: KKTC CUMHURBAŞKANI MEŞRUİYETİNİ KAYBETMİŞTİR.

Türkiye’ye karşı yaptığı yeni açıklamasında; Hatay gibi yutulmak istemiyor. Rumlar ve İngilizler’ den destek isteyerek Türkiye’ye bağlanma ihtimali korkunçtur diyor.

Kıbrıs’ta dün yaşanılan, bu gün özellikle, Türk ve Müslüman dünyasında yaşanılan baskı, katliam gibi uygulamalara tarih şahittir.

Kıbrıs Türkünün yok olmamak için yaşlısıyla, kadınıyla, kızıyla mücadele etmiş ve küvetlerde bile çocukları, yaşlıları kadınları kızları katletmiş, vahşetten çıkmış Kıbrıs Türkünün temsil meşruiyetini Mustafa AKINCI kaybetmiştir. Küresellerin getirdiği uçurumlara çanak tutucu durumundadır.

Küresel köye hizmetkârdır. Milletin ortak kaderi değil de ne? Sorusuna cevap olamayan KKTC Cumhurbaşkanının açıklamaları, bakışı ve iradesi satılmışlığının görüntüsüdür.

Dünya’daki zulümlere, katliamlara karşı sesini bile çıkarmayanlardan çözüm ve kurtuluş bekleyen AKINCI, 1974 Barış harekâtının öncesine gitmelidir.

Bu gün Kıbrıs’ta bağımsız iki devlet olan KKTC ile Kıbrıs Rum Kesimi, atılan adımlarla huzur olmuştur. KKTC’ de, demokrasinin ve insan haklarının evrensel düzeyde saygınlığı, insanlık ailesine ve birbirlerine yakınlaştıran varlıkla, dünyanın önünde sağlanan kazanımla önemli olmaktadır.

Onun içindir ki, Kıbrıs’ta dış mihrakların hedefine hizmet etmek anlayışıyla ortada olan iç mihrak durumundaki AKINCI ile sonuca gitmek istemektedirler. Jeopolitik gerçeklikler ve milli varlığımız olan Kıbrıs’ da, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yapmakta olduğu sondaj çalışmaları zamanlamasıyla da yapılan bu açıklamalar Kıbrıs’ da Türk halkını hançerlemek değil midir? KKTC Cumhurbaşkanı Türkiye’ye karşı RUM ve İngiliz’den yardım isteyerek Hatay gibi yutulmak istemediğinden dem vurması hançerlemenin açıkça görüntüsü değil midir? Hâlbuki KKTC Cumhurbaşkanı unutmamalıdır ki, gelinen noktada KKTC’de, aslında bütün Kıbrıs’ta, Rum kesimi dâhil, insanlık iki devletle çağın sunduğu bağımsızlıkla, yeni problem ve riskler olmadan daha çok bağımsız yaşamayı başarmaları olmaktadır. KKTC Cumhurbaşkanı bu konulara temas etmesinin sebeplerini açıklamakla Kıbrıs Türkünün temsil meşruiyetinin olmayacağını ortaya koyarak yerini göstermiştir.