KAYBEDECEK TEK FERDİMİZ DAHİ YOK
Aynı zamanda gazetemizde köşe yazarlığı da yapan ve 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda başlatmış olduğu “İnsan İnsana Emanettir” projesi kapsamında 81 İl ve 957 İlçenin tamamını gezerek tüm Ortaöğretim Kurumlarını dolaşmayı hedefleyen Eğitim Yöneticisi Araştırmacı Yazar Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU Yurt Turnesi kapsamında 21.ili olan Siirt’i de tamamladı.
Aynı zamanda gazetemizde köşe yazarlığı da yapan ve 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda başlatmış olduğu “İnsan İnsana Emanettir” projesi kapsamında 81 İl ve 957 İlçenin tamamını gezerek tüm Ortaöğretim Kurumlarını dolaşmayı hedefleyen Eğitim Yöneticisi Araştırmacı Yazar Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU Yurt Turnesi kapsamında 21.ili olan Siirt’i de tamamladı.
Gençlerde müthiş bir sinerji olduğunu söyleyen Yazar Sadıkoğlu kurumlarda “İnsan İnsana Emanettir” konulu söyleşi yaparak bugüne kadar 21 İl, 193 İlçe ve 2003 kurumu geride bırakarak yaklaşık 783 bin civarında gençle buluştu. Söyleşi ve konferansları gençler tarafından büyük ilgiyle karşılanan Yazar Sadıkoğlu;
“Tümüyle kişisel imkanlarla çıktığımız bir yol. Zira hem yaşadığımız çağa hem de gençlerimize borçlu olduğumuzun farkındayız. Sahip olduğumuz bu mümbit coğrafyanın en önemli şansı sahip olduğu manevi dinamikler. Hazinemiz olan gençlerimizin milli ve manevi dinamiklere atıf yapılarak naif dokunuşlarla bir farkındalık elde etmesi ve ait olduğu manevi mirasın farkındalığını yakalaması gerekiyor. Ama bu farkındalığı yakalatamadığımızı görmek derinden üzüyor.
Bugünkü gençliğin artık bilgiye değil temsile ihtiyacı var. Gençler karşısında söylemlerimiz ile eylemlerimiz çatışınca inandırıcılığımızı yitiriyoruz ve kim olursak olalım temsiliyet konumumuzu kaybediyoruz. Zira batılı gibi yaşarken; atamız dedemiz gibi düşünüyor, çocuklarımızı ve gençlerimizi onların zihniyle yetiştirmek istiyoruz. Eylemlerimiz söylemlerimizi yalanladığı için de gençler itaat yerine “isyan” yolunu seçiyor. Çünkü gençler bizim maskeli hayatımızdan, riyakâr tutumumuzdan kaçıyorlar. Ya bizim yapmaya çalıştığımız ancak sahip olduğumuz din dili ile maskelemeye çalıştığımız hayatı apaçık ve sonuna kadar yaşamak istiyorlar ya da bizim bu riyakâr hayatımıza isyan ederek kendi yollarını bulmaya çalışıyorlar.