İKBAL YAZICI İLE EKONOMİ VE İŞLETMEYE DAİR ÖZEL RÖPORTAJ
Tema Marketler Zinciri yönetim kurulu üyesi, başarılı iş insanı Muhammed İkbal Yazıcı ile ekonomi ve işletmeye dair önemli bir röportaj gerçekleştirdik.
Kendilerine ulaştığımızda her türlü konuda röportaj yapabileceğimizi belirten İkbal Bey, son derece realist ve rasyonel fikirleriyle – düşünceleriyle, gençlerin ağabeyi olduğunu kanıtlayacak bir ağırlamayla, bir sohbet havası içerisinde geçen bir ortamda, önemli sorulara cevap verdi. Peki, İşletmede kötü olan nedir, ticaretin ve siyasetin odak noktaları nelerdir, girişimcilik ve yeni yatırım yapacaklara tavsiyeler nelerdir? Bunlar ve daha fazlası haberimizde…
Devrim AKTÜRK: İkbal Bey, öncelikle böyle bir görüşmede verdiğiniz olumlu yanıt için teşekkürlerimi eder, şükranlarımı sunarım.
M. İkbal YAZICI: Rica ederim. Bizim önceliğimiz, siz yeni nesil gençlerimizsiniz. Biz bu konuda vazifemiz her ne ise, layığıyla yapmaya hazırız.
Devrim AKTÜRK: Tekrardan teşekkürler İkbal bey. Efendim, dilerseniz başlayalım. Sizce işletmede kötü olan nedir?
M. İkbal YAZICI: İşletmede kötü olan hava değildir, iş ortağınız değildir, pazartesi hiç değildir. Kötü olan nedir biliyor musunuz? İşletmecilerin bu kadar negatif düşüncelere kapılması demektir. Fiziksel ve ruhsal engeller yoksa bahane üretmeyi bırakmaları gerekir.
Devrim AKTÜRK: Peki efendim. Sizce Ekonomide başarılar; şans veya diğer adıyla talih kuşuyla mı başarılır?
M. İkbal YAZICI: Türk milletinin dünyada girişimcilik ruhu en güçlü toplumlardan biri olduğuna inanıyorum; bunu yaşadım, yaşıyorum. Ülkemizin içinde ve yurt dışında sayısız defa elinde bir çantayla yola çıkıp, 5 – 10 yıl içinde çok ciddi cirolara ve varlıklara sahip işletmeler kurmuş, ticaretin ağları oluşturmuş insanlarımıza rastladım. Her birinin başarı hikâyesi olan bu örnekler istisna veya tabir ettiğiniz şekilde talih kuşuyla değil; içlerinde olan girişimcilik mayasını doğru yöntemler ve yönlendirmelerle başarılı olan insanlardır bunlar.
Devrim AKTÜRK: Bu cevabınızdan yola çıkarak şunu da sormak istiyorum. Ekonominin temel taşı nedir?
M. İkbal YAZICI: Ekonominin temel taşı insandır. İnsan; emek, sermaye, yatırım. Yani insan varsa emek var, insan varsa sermaye var, insan varsa yatırım var ve son olarak insan yoksa bunların hiçbiri yok demektir.
Devrim AKTÜRK: İkbal Bey, siyasetin ve ticaretin odak noktaları aynı mıdır?
M. İkbal YAZICI: Dünyada hem siyasetin hem de ticaretin odak noktaları değişiyor. Geçmişte küresel politikalar, küresel şirketler, küresel üretim ön plandaydı. Ancak dünyanın tek bir merkezden ve tek bir yaklaşımla yönetilmeyecek kadar büyük olduğu yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı. Bugün artık giderek belirginleşen bir şekilde bölgesel ve yerel odaklı yaklaşımlarla hareket ediliyor.
Devrim AKTÜRK: Böyle bir siyaset ve ticaret sisteminde, girişimcilik ve yeni yatırım yapacaklara tavsiyeleriniz nelerdir?
M. İkbal YAZICI: Girişimcilik ve yeni yatırım yapacaklara tavsiyem; her şey eşittir para demek değildir. Bunların dışında ve her şeyden önce; düzgün, dürüst ve sağlam bir kariyere sahip olmak gerekir. Başarı; mutlak ama mutlaka enerjilerini doğru şeylere götürürlerse yanlarında olacaktır. İş sektöründe her zaman gençlere, gelişim ve girişimde bulunan kardeşlerimize; ‘‘İş aramayın, iş kurun.’’ diyoruz. Ayrıca işsizlik yok, isteksizlik vardır. Bugün bizimle birlikte çalışan 650 mesai arkadaşımız bulunmaktadır. Gençlere verebileceğim en önemli bilgi, ticaretin tamamen bir risk olduğunu belirtmektir. Hatta çok değerli bir söz vardır; ‘‘Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, parana güvenme bir kıvılcım yeter.’’ diye. Ben, bazen insanların çok rahata düşkün olduklarını düşünüyorum. Çalışma esaslı değil, bir nevi kışı çıkarma derdinde olan binlerce insan ülkemizde yer almaktadır. Ek olarak ben, bazen İş-kurun önünde olan kuyruklarında doğru olduğuna inanmıyorum. Ben buna inanıyor ve bunu aktarıyorum.
Devrim AKTÜRK: Sizce Ülkemizde ticaret doğru insanların elinde mi?
M. İkbal YAZICI: Anlaşılacağı üzere bir ekonomik durum var ve biz, bu ekonomik durumda devletimizin, bakanlıklarımızın arkasında olduğumuzu belirtmek isterim. Yalnız ticaret yanlış insanların elinde. Keza ticaret, tecrübesiz kişilerin elinde. Üretim yok, çalışma yok, hizmet yok. Filhakika ben Erzurum için bir krizin olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu şehirde sanayi yok, fabrika yok. Bu sebepten mütevellit, fabrikanın olmadığı bir ilde krizin de olmasını beklemek pek doğru değildir.
Devrim AKTÜRK: O halde İkbal Bey en önemli sorumuzu soruyorum. Başarılı bir girişimcinin nasıl olmalıdır? Bu girişimciyi bizlere yedi maddeyle açıklayabilir misiniz?
M. İkbal YAZICI: Elbette.
Birinci madde; Hayal. Çünkü her şey bir hayal ile başlar. İmkânsız diye bir şey yoktur! Sadece her meyvenin bir mevsimi vardır, sabret!
İkinci madde; Arzu. Başarma arzusu en büyük tutkunuz olsun.
Üçüncü madde; Korku. Cesur ol! Korkuya iç dünyada yer verme. Bir şeyin olacağı varsa olur. Korkmak onu engellemez.
Dördüncü madde; Anda Kal. Geçmiş ya da gelecekte yaşama, sakin ve soğukkanlı ol.
Beşinci madde; Risk. Al, alma asla bütün yumurtalarını bir sepete koyma! Her şeyini kaybedecek riskler alma!
Altıncı madde; Rapor. Girişimini hayal olmaktan çıkar ve yapmak istediğin işi yazıya dök. İhtiyaç duyduğun sermayeyi nerede, nasıl harcayacağını ve bunu ne kadar zamanda geri kazanabileceğini hesapla.
Ve son olarak yedi; Nakit. İhtiyaç duyduğun sermayeyi yatırımcılardan al! Hepsini kendin koyma. Hazırlamış olduğun raporu, hiç şüphesiz bunun için kullan.
Devrim AKTÜRK: Sayın İkbal Bey, iş ve ticaret hayatında en kâr edecek kişi kimdir?
M. İkbal YAZICI: İş hayatınızdaki can alıcı nokta, hizmet etmek için beslenen dürüst duygudur. Ticaret, bilindiği gibi hizmet bilimidir. Yani en iyi hizmet veren, en çok kâr edendir.
Devrim AKTÜRK: Efendim, peki sizce ticaret nedir? Ticareti bizlere birkaç cümleyle açıklayabilir misiniz?
M. İkbal YAZICI: Ticaret, saygı duyulması gereken bir savaş gibidir. Ana strateji doğruysa, yapılacak sayısız taktik hata bile, başarınızı engelleyemez.
Devrim AKTÜRK: Ticarette yerelliğe mi önem verirsiniz yoksa ulusallığa mı?
M. İkbal YAZICI: Elbette ki yerelliğe. Neden mi? Aldığınız bir ürünün fişine bir bakın; İstanbul Vergi Dairesi’ne mi kayıtlı yoksa Ankara Vergi Dairesi’ne mi kayıtlı? Her ne olursa olsun bir ticaret yapılacaksa, o verginin de ticaretin gerçekleştiği şehirde kalması gerektiğine inanıyorum. Her zaman yerelden alım yapın, bir ulusaldan almayın. Keza yerele de destek verilmesi kanaatindeyim.
Devrim AKTÜRK: İkbal Bey son olarak size şunu sormak istiyorum, E Ticaret hakkında ne düşünüyorsunuz?
M. İkbal YAZICI: E ticaret, insanın raftan görüp aldığı bir ürün değildir. Günümüzde bazı komik olaylara da sebep olmuştur, oluyor. Örneğin telefon sipariş ederken karşınıza salatalık, domates vb. ürünler çıkabiliyor. Sahada alınan ürün, görüp bilmeden alınan üründen çok daha iyidir. Evet, e ticaret yapılabilir. Ancak başka e ticaret yapan bazı dolandırıcıların yaptığı yanlışlar, haliyle doğru iş yapan e ticaret sahibi insanlarında halkın gözünde yanılgıya düşürmesini sağlıyor. Ve fakat bana göre insanların rafta alacağı bir ürünün, iki – üç gün sonra ne çıkacağını bilmediği bir ürünü almasından çok daha iyidir.
Devrim AKTÜRK: Sayın İkbal Bey, dolu dolu bir röportaj gerçekleştirdik. Tekrar tekrar böyle bir röportajı bizlerle yaptığınız için teşekkürlerimi eder, şükranlarımı sunarım. Sevgiyle ve muhabbetle kalınız efendim.
M. İkbal YAZICI: Yaptığımız röportaj neticesinde iş girişimciliği olan veya olmak isteyen kardeşlerimize bir birikimimiz ve tecrübemiz dokunduysa ne mutlu bana. Bende sizlere sevgilerimi ve saygılarımı sunarak, hoşça kalın diyorum…