Sümela Manastırı’na İlgi Yoğun!
Türkiye’nin tarihi ve inanç turizmi açısından önemli mekânlarından biri olan Trabzon’un Maçka ilçesindeki Karadağ eteklerinde bulunan Sümela Manastırı’nın bir kısmı 4 yıl aradan sonra ziyarete yeniden açıldı.
Restorasyonu tamamlanan ilk etabının ziyarete açılmasının ardından bölgeye gelen turist kafileleri, manastırı ziyaret ediyor.
Kalan etapların da restorasyon çalışmaları sürüyor.
Türkiye’nin önemli tarihi, turistik ve inanç mekanlarından olan, yerli ve yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği Maçka’daki Karadağ eteklerinde bulunan tarihi Sümela Manastırı’nda, 4 yıl önce restorasyon ve yamaç kaya ıslah çalışması başlatıldı. Manastırda, kaya ve buz kütlelerinin düşerek kazalara yol açmaması için endüstriyel dağcılardan oluşan özel ekiple sürdürülen yamaç ıslah çalışması mayıs ayında tamamlandı. 3 aşamada, 79 bin metrekare alanda yürütülen çalışmalarda, ziyaretçilerin can güvenliğinin sağlanması amacıyla yaklaşık 4 bin ton ağırlığındaki kayaların temizliği yapıldı. Sümela Manastırı’nda riskli görülen yaklaşık 360 tonluk kaya kütlesi de çelik ağla bohçalama yöntemiyle bulunduğu alana sabitlendi.
Sümela Manastırı’nda 1’inci etap olarak planlanan çevre düzenleme ve restorasyon çalışması tamamlandı. Manastıra giden 300 metrelik yürüyüş yolunun yeniden düzenlendiği alanda tarihi su kemerleri, gişe binası ile manastıra çıkan merdivenler restore edildi. 4 yıl süren restorasyonun ardından Sümela Manastırı’nın birinci avluya kadarki ilk kısmı, 25 Mayıs’ta ziyarete açıldı. Manastırı bugüne kadar 150 bin dolayında turist ziyaret ederken, bu sayı 4 günlük bayram tatilinde 14 bin kişi oldu.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Doğu Karadeniz Bölge Başkanı Volkan Kantarcı, manastırın bir kısmının ziyarete açılmasının ardından bugüne kadar 150 bin kadar ziyaretçiyi ağırladığını belirterek Kurban Bayramı’nda 4 günde toplam 14 bin ziyaretçinin geldiğini söyledi. Kantarcı, “Sümela manastırı ülkemizin en önemli tarihi ve turizm merkezlerinin bir tanesi. Restorasyon ve kaya düşme çalışması yapıldı. 25 Mayıs itibariyle de ziyarete açıldı. Şu an ziyarete kısmen açılmış durumda ikinci etap olarak hazırlıklar hızlandırıldı. Yukarısındaki kısımdaki çalışmalarla ilgili hazırlıklar başlamış durumda ve 2020’nin Mayıs ayında yine bakanlığımızın söz verdiği üzere manastırın tamamını açılmış olacak. Ziyaretçilerimizde birazcık burukluk var. Çünkü daha önceden alışılagelmiş oldukları şekilde bütün kısımları göremiyorlar. Aynı zamanda kiliseyi, şapelleri, mutfak, kütüphane ve bütün kısımları görebiliyorlardı. Şu an ikinci kısım restorasyon çalışmaları devam ettiğinden dolayı tamamını gezmek mümkün olmuyor” dedi.
Manastırı ziyaret eden Nazlı Çoçalak, Trabzon’a ilk defa geldiğini belirterek “Manastır tadilatta olduğu için maalesef Sümela’ya gelmemiştik. Şimdi fotoğraflardan gördüğümüz ve o hayran olduğumuz manastırı görme fırsatı bulduk. Çok kalabalık burası. Ama fotoğraflardan bile çok daha güzel” dedi.
Şeyma Nisa Onuk da “Yeşilin her tonunu görmeniz için Karadeniz Bölgesi’ne gelmeniz gerekiyor. Ama hem doğal güzellikler hem de tarihi bir arada görmek isterseniz buraya ölmeden kesinlikle gelmeniz gerekiyor. Hayran kaldım. Ama tatil dolayısı ile oldukça kalabalık. Araç park etmeye yer yok. Daha sakin bir zamanda huzur içinde gezmek için kesinlikle tekrar geleceğim” diye konuştu
Abdullah Altay ise “Karadeniz bölgesi zaten harika bir yer. Ama Sümela Manastırı’nın bulunduğu vadi gerçekten masallardaki gibi. Burası görülmeye değer bir yer. Manastırın da dağın içerisinde böyle diri durması hayranlık uyandırıyor” ifadelerini kullandı.
SÜMELA MANASTIRI
Maçka’da Karadağ’ın Altındere Vadisi’ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında ‘Meryem Ana’ adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13’üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 88 yıl aranın ardından, manastırda 2010 yılında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmişti.