Eski Başbakan Davutoğlu: Hepinizi Yeni Bir Hal ile Hallenmeye Davet Ediyorum
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni bir parti kuracağı yönündeki iddialara son noktayı koydu. Davutoğlu, “Hepinizi yeni bir vizyonla birlikte yeni bir hal ile hallenmeye davet ediyorum” dedi.
Ahmet Davutoğlu, Konya’da düzenlenen iftar programında yaptığı açıklamada “Sadece kazanımlarımız olan özgürlüklerimizi değil temel değerlerimizi de yitirmemek için hepinizi yeni bir vizyonla birlikte yeni bir hâl ile hâllenmeye davet ediyorum. Bu yeni hâl bir milletin ve insanlığın geleceğine hitap edebilecek olan bir duruşun eseri olacaktır. Özetle ya yeni bir hâl ya da izmihlal” ifadeleriyle yeni bir parti kurulacağını duyurdu.
İşte Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkan satır başları:
“BİZ GEÇMİŞ NESİLLERDEN BİR EMANET DEVRALDIK”
Biz geçmiş nesillerden bir birikim devraldık, kültürüyle, düşüncesiyle, bir medeniyet mirası… Bu birikim bir şahsa, bir siyasi görüşe ait değildir. Nasıl geçmiş nesiller muhasebesini yaparak bu birikimi en güzel haliyle bize aktarmışsa. Bizlere düşen de bugün bu birikimin muhasebesini yapmak ve bu tarihi emaneti gelecek nesillere aktarmak gerekir. Muhasebe yaparken mesele budur.
“EN BÜYÜK EKSİKLİK DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ”
Nedir bu mesele? Bugün, gelecek nesillere geçmiş birikimleri aktarırken sormamız gereken soru şu; biz bu muhasebeyi yapabiliyor muyuz? Bir devlet adamı olarak gördüğüm, İslam dünyasındaki en büyük eksiklik bir iç muhasebe yapacak düşünce özgürlüğünden yoksun olmaktır. Düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde istişare anlamını kaybeder.
İstişare ortak akıl yolculuğuysa orada bulunan herkesin düşüncesini rahtlıkla üretebileceği, ifade edebileceği ve rahatlıkla aktarabileceği bir ortam olmalı. Eğer düşünce özgürlüğü yoksa muhasebe anlamını kaybeder. Eğer düşünce özgürlüğü yoksa istişare sadece bir merasimden ibaret olarak kalır. İstişarenin asgari gereği düşünce özgürlüğüyse düşünce özgürlüğünün asgarisi de eleştiriye açıklıktır.
“BİZİM YENİ SLOGANLARA DEĞİL YENİ BİR HALE İHTİYACIMIZ VAR”
Şu an Konya’dayız. Bizim sloganlara ve çok üst düzey söylemlere değil yeni bir hale ihtiyacımız var. Yeni bir davranış, yeni bir duruş kazanmadıkça ve o duruş o hal ile hallenmedikçe bize geçmişten devrolan emaneti gelecek nesillere hakkıyla devredemeyiz.
Peki nasıl bir hal?
Öyle bir hal ki kibrin yerini tevazuun, bencilliğin yerini fedakarlığın, öfkenin yerini hoşgörünün aldığı bir hal. Bir milletin ve insanlığın ihtiyacı olan yeni bir duruşu sergilememiz lazım. Özetle ya yeni bir hal ya da izmihlal!