BELEDİYENİN İMAMLARI

Kuşkusuz Trabzon’da kendini en çok tartıştıran kurum Trabzon Büyükşehir Belediyesidir. Çünkü içerisinde ne ararsanız var. Laçkalık, had bilmezlik, hırsızlık, laubalik vs. vs. varda var. Hal böyle olunca da her zaman zirvede yer almıştır. Bilhassa O.F.G. döneminde..

Başkan Murat Zorluoğlu’nun göreve gelmesiyle birlikte bu düzensizliğin ortadan kalkacağı kanısını toplumca benimsedik, inşallah da öyle olur fakat Zorluoğlu’na bir tavsiyem yerini değiştirmesi olacak. Taş binadaki yerinden ana binaya taşınmalı. Çünkü kendini bilmez o kadar çok personeli var ki, onun binada olmamasını fırsat bilerek curcunaya devam edeceklerdir. Ederler mi, bence ederler ama Zorluoğlu ana binada olsa korku ve endişeyle kendilerine çeki düzen verirler. Soğuk nefesini her an enselerinde hissederek tavırlarını değiştirirler.

Birde belediyenin imamları var.. İmam müdürleri. Bu insanlar Allah (c.c.) kendilerine vermiş oldukları imamlık rütbesinden hoşnut kalmadıklarından olsa gerek torpille kendilerini belediyeye atmışlar. Atmışlar derken de bir eleman olarak değil, rütbeli asker olarak. Apoletlerini takarak.

Biz bu insanların vaazlarını can kulağıyla dinleyerek yol alıyorduk, edep takınıyorduk, islami bilgilerimizi diri tutuyorduk, meğer hepsi yalanmış. Adamların niyeti imamlık değilmiş. Gerçekten iyi kul olsalardı bu onurlu görevi bir rütbeye değişmezlerdi. Allah’ın (c.c.) yolculuğunda onu yalnız bırakmazlardı. Haşaaa, yalnız derken kastettiğim kendilerini kandırmış olup, toplumu yanlış yönlendirmezlerdi. Kendi inanmadıklarını topluma anlatmazlardı. İnsan kendi nefsine sahip çıkamazken nasıl olursa müminlere tavsiye verir ki? Hani makam mevkii işleri boş işlerdi?

Şimdi biz bu insanlara inanıyoruz, verdikleri vaazları dinliyoruz, fakat yaptıklarını da görünce şaşırıyoruz. Artık samimiyetliklerine inanamaz hale geliyoruz, bize akıl verenlerin kendi nefislerine yenildiklerini görünce yolumuzu şaşırıyoruz ve sayelerinde imamlık müessesine olan inancımız zayıflıyor.

Zorluoğlu’nun bu işlere de el atması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü imamın asli yeri Camii’dir. Allah (c.c.) yolunda hizmet etmek görevidir. Her ne kadar tavsiye ettikleri nefislerine yenik düşseler de asli görevlerine geri dönmelidir.