Salih Akyüz: “Kaybedecek zamanımız yok Hizmet için hazırız”

Cumhuriyet Halk Partisi Ortahisar Belediye Başkan Adayı Mimar M. Salih Akyüz, “Şehrimiz için çok şey söyledik, çok şey konuştuk, vatandaşlarımızla dertleştik ve kucaklaştık. 31 Mart günü Sevdamız Şehrimiz için halkımızdan yetki bekliyoruz. Daha güzel bir şehirde umutla, gülen yüzlerle yaşamak için güçlü ekibimizle, projelerimizle, fikirlerimizle ve enerjimizle hizmet için hazırız” dedi. 

ULAŞIM PLANLAMA

Her geçen gün artan trafik ve ulaşım sorunumuzu çözmek için hiç vakit kaybetmeden şehrimizin tüm bileşenleriyle ve ortak akılla adımların atılmasında öncü olacağız. Yıllardır vaat edilen ama bir türlü yapılmayan hafif raylı sistemin, şehrimiz için özellikle sahildeki transit yol ulaşımını rahatlatmak adına bir an önce yatırım planına alınarak uygulamaya konulması gerekmektedir. Ayrıca yapılacak olan, akıllı kavşak, dalçık, üst geçit uygulamalarının, Reşadiye köprüsündeki hataların tekrarlanmadığı iyi planlanan uygulamalar olması için üzerimize düşeni yapacağız. Hala, Akyazı Stadı’ndan kaynaklanan maç günleri trafik karmaşığı ortadayken, aynı alan içine şehir hastanesinin yapılacağının söylenmesi bu karmaşayı çekilmez duruma getirecek ve bir yanlışa daha sebep olacaktır. Oysaki merkezde ve kolay ulaşılabilir olan Numune Hastanesi ve Fatih Hastanesi’ni elden geçirip, modern, donanımlı hastaneler yaparak insanlarımızı sağlık hizmetine ulaşmakta ciddi anlamda rahatlatırız. Kaşüstü Devlet Hastanesi’nde yapılan yanlış, Şehir Hastanesi’yle de tekrarlanmamalıdır. Merkezdeki dolmuş yoğunluğunun yarattığı trafik sorunu, özellikle valilik ve meydan parkı arasında oluşturulacak elektrikli toplu taşıma (otobüs) araçları ile ring yaparak vatandaşımızı dolmuş noktalarına servis yapabilir. Böylece özellikle batı ve Erdoğdu hattından gelen dolmuşlar şehir merkezine girmeden rahatlıkla yolcusunu indirerek durağına dönebilir. Böylece merkezdeki trafik rahatlamış olacaktır. Bu uygulamayla Maraş Caddesi’ni trafiğe kapatılarak insanlarımızın nefes alacağı, turizm şehrine yakışır görünümde, kent mobilyalarının kullanıldığı, yeşille iç içe bir cadde haline getirilebilir. Gazipaşa Caddesi’nin çift yön olarak trafiğe açılması hem trafik akışını rahatlatacak hem de cadde üzerindeki esnafın ticaretini olumlu etkileyecektir. Bu cadde eski özelliğine yeniden kavuşturulmalıdır. Yol kenarlarını ve yine kamu kullanımına açık bazı bölgeleri belediyelerin gelir kapısı haline getirdiği TRAPARK uygulamasını kaldıracağız.

OTOPARK, KONFORLU ESTETİK DURAKLAR, ÜST GEÇİT

Belli saatlerde dolmuş kuyruklarının uzaması, vatandaşımızın uzun bir zaman dikilerek beklemesine neden olmaktadır. Ne oturacağı, ne de yağmurdan korunacağı bir yer olmayan dolmuş bekleme noktaları özellikle yağmurlu havalarda vatandaşlarımıza çile olmaktadır. İnsan odaklı belediyecilik anlayışıyla bu sorunu, şehrimize yakışır estetik örtülü duraklarla çözeceğiz. Yürüyüş mesafelerinde kapalı, katlı otoparkların hızla şehrimize kazandırılması için çalışacağız. Kalabalık şehir merkezlerinde yürümek de bir ulaşım aracıdır. Trabzon’da ulusal medyaya da konu olan çok kullanışsız ve estetikten yoksun üst geçitler yapıldı. Sahildeki yollarımıza şehrimize yakışır, estetik üst geçitler yapacağız. Engelsiz şehir sloganımızın gereği olarak ana yaya arterlerindeki üstgeçitlerimize engelli asansörleri koyacağız. 

TEREYAĞI, SÜT, YOĞURT, FINDIK MARKALAŞTIRMA 

Tüketime dayalı ekonomik sistemin sonuçlarını bugün net bir şekilde yaşıyoruz. Tanzim satışı olarak uygulamaya konulan hizmet, sürdürülebilir değildir. Yapmamız gereken tarım ve hayvancılığın teşvik edilerek ve desteklenerek üretimin arttırılmasıdır. Biz projelerimizle buna öncülük yapacağız. Organik Tarım ve Halk Süt projelerimiz bunun en önemli ayaklarıdır. Bugün İstanbul’da bile Trabzon Tereyağını bilmeyen yoktur. Yoğurdun anavatanı Türkiye’dir, bütün dünya bilmektedir ve kullanmaktadır. Bütün mesele değerlerimizin farkında olmaktır. Ama bir bakıyorsunuz ki Tonya Süt Kooperatifi kapanma noktasına geliyor. Olması gereken bu tür kooperatiflerin iyi bir organizasyonla yaygınlaştırılması ve ürünlerin markalaştırılmasıdır. Fındık, bu bölgenin en değerli tarım ürünlerinden birisi. İtalyan tekelini kırarak neden dünyanın en tanınan çikolatalarından birini yapmayalım? Fındığın hak ettiği değere ulaşması için tanıtım ve pazarlamasının doğru yapılması gerekiyor. Fındığı işleyerek marka haline getirebiliriz, bu yolla fındık yağı, çikolata, fındık ezmesi vb. yan ürünler elde ederek ürün çeşitliliği yaratacağız.  Fındık kabuğunu en verimli şekilde işleyeceğiz. Ayrıca dönüm başı üretimleri arttıracak yenileme destekleri de sağlayacağız.  Organik ürün tüketiminin yaygınlaştığı günümüzde, bu projelerimizin hayata geçmesi bölge turizmine de katkı sağlayacaktır. Bu projemizle en az 10 bin kişilik istihdam alanı yaratılacaktır.