Balıkçılar erken “paydos” dedi

Denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar için 1 Eylül’e kadar sürecek yasak 15 Nisan’da başlıyor. Karadeniz’de bu yıl umduğunu bulamayan balıkçılar erken “paydos” diyerek tekneleri limana demirledi. Sezonun bitimine 19 gün kala sezonu kapatan balıkçılar, teknelerini şimdiden bakıma alarak gelecek sezon için hazırlıklara başladı. İlk olarak ağların bakım ve onarımını yapan balıkçılar daha sonra teknelerin bakımını yapacak. Yeterli avlanma olmadığı için sezona erken veda eden balıkçılar, her yıl giderek azalan hamsi ve palamut için denetimlerin sıklaştırılmasını istiyor.  Trabzon’un Yoroz Limanı’nda demirleyerek ağların bakımını yapan Recep Nişancı, bu sezon palamutun iyi olduğunu, hamsinin ise iyi olmadığı söyledi. Nişancı, “Çok zayıftı, sevinemedik. Gürcistan’da umduğumuzu bulamadık” dedi.  Mehmet Kaya da, Karadeniz’de bu sene umduklarını bulamadıklarını ifade ederek, “Gürcistan’a da gittik ama orda da randımanı yakalayamadık. Masraflar çok. Tekneleri limana çektik ağların bakımını yapıyoruz. Bu sene Karadeniz’de hamsi yoktu. Palamuttan daha çok verim aldık. Geçen sene palamut olmamıştı bu sene oldu. Hamsi olduğu sene palamut olmuyor” şeklinde konuştu.  Gürcistan’ın bu yıl Karadeniz’den daha verimli olduğunu dile getiren Erkan Tosun, “Karadeniz bu sene Gürcistan’a göre daha iyiydi. Bu sene palamut biraz daha fazlaydı. Palamuttan umduğumuzu bulduk hamsiden bulamadık. Hamsi tezgahlarda 20 lirayı pek aşağıya düşmedi” diye konuştu.  “Derdimiz çok”  Akçaabat-Mersin Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Faruk Çağlar ise sezonun iyi geçtiğini belirterek “Bizim işin av sezonu bitti. Bu sene sezon iyi geçti. Palamut ve hamsi birbirini aratmadı. Böyle bir avlanma şekli olduğu sürece balıkçılık sektörü biter. Denetimler yetersiz. Gürcistan’da ve diğer bölgelerde ince hamsi tutuluyor burada yasak. Gürcistan’da Karadeniz suyu, Trabzon ve Hopa da Karadeniz suyu. Burada avlanamayan balığın peşine giderek orada tutulabiliyor. Buna bir önlem alınması gerekiyor. Devlet balıkçıya bütün imkanları tanıyor. Denizde denetimleri biraz daha sıkılaştırsalar çok daha iyi olacak. Bugün İstanbul’a 1 kamyon hamsi gidiyor, yarın 10 kasa hamsi gidecek. Bu böyle olduğu sürece hamsi olmayacak. Karadeniz bir göl, okyanus değil” ifadelerini kullandı.  Yunus balıklarının balıkçılar için en büyük tehditlerden birisi olduğunu kaydeden Çağlar, “Ağları çok perişan ediyor. Derdimiz çok. 3 tarafımız sularla çevrili ama bu sektörün bir bakanlığı yok. Balıkçılık yapanların seçilmesi lazım. Ben doktor olamam ama doktor denizde balıkçılık yapıyor. Bugün doktorun, hakimin cebinde balıkçı belgesi var. Bunlar sayıldığı zaman Türkiye’de 700 bin balıkçı var diyorlar. Bu belgeyi alan herkes balıkçı sayılıyor. Ben 15 yaşından beri denize gidiyor yine de eksiğim var” ifadelerini kullandı.