Bayburt’un Demirözü İlçesinde tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan Taner Keleş çiftçinin yaşadığı sorunları dile getirerek, “Buğdayı şuan çiftçi kooperatifinden alacağımızda 20 Bin TL, geçen sene 8 Bin 500 TL’ye aldık ektik bu sene 8.5 TL’ye kilosunu satamadık. Çiftçi kooperatifinden 8 torba gübre geçen yıl 9. ayda aldık 8 torba gübrenin faizi 1 yılda 2bin 200 Tl, bu kadar yüksek faiz oranlarına köylü nasıl ayakta kalsın. Çiftçi perişan halde Bin 650 Tl’ye 1 römork saman biçiliyor. Samanı satma fiyatı da aynı Bin 650 Tl bu şartlarda çiftçi nasıl üretime devam etsin maliyetler her yıl artıyor fakat ürünü sattığımız fiyat aynı oranda yükselmiyor. 1 kilo buğday 1 bardak çay etmiyor. Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor bu şartlarda ne kadar daha devam ettirebiliriz üretimi bilemiyoruz önümüzü, ileriyi göremiyoruz.
Yerli hayvancılığa destek verilmeli, İthal hayvana karşıyız. Ülkemizin kaynakları yerli hayvancılığı geliştirmek, üreticinin refahını artırmak için harcanmalıdır. İthal hayvanlarda yağ oranı çok fazla bu durumda üreticide alan kişide mağdur oluyor. Yerli mal besi yapılınca 500 kg geliyor ithal hayvan 300 kg geliyor. Bizim coğrafyamıza ve çiftçimize en uygun ırk yerli hayvan ırkıdır. İthal hayvanları yurt dışından getirmek köylüyü bitirmek hayvancılığı öldürmek demektir” ifadelerini kullandı.
Bayburt’un Demirözü İlçesine bağlı Otlukbeli köyünden çiftçi Cengiz Kurt ise şu anda bin tane koyun bakabilecek kapasiteye sahibim ve arazimizde bu ihtiyacı karşılayabilir. Ben bin tane koyun istiyorum. Devlet bankalarına gittiğimizde bize en fazla 600 bin tl kredi veriliyor. Çok ağır şartlarda verilen bu küçük rakamlar ile ancak 40 tane koyun alabiliriz. Uygun kredi oranları ile ihtiyacımıza göre hayvancılık kredisi verilirse alır yetiştirir ekonomiye, ailemize, çevremize katkımız olur. Bu işi yapmak isteyenlere de örnek oluruz dedi.