KAYBOLAN ÇOCUKLARIMIZA NE OLUYOR?
Yazıma son zamanlarda kaybolan çocuklar diye başlamak isterdim ama “Kaybolan Çocukların” Öyküsü öyle yeni değil biraz eskiye dayanıyor.
Bu çocuklarımıza ne oluyor. Neden kaybolan çocuk sayısı çok fazla. Bunu engellemek mümkün değil mi?
Bu çocuklar, acaba çocuk mafyası tarafından kaçırılarak, yasa dışı işlerde kullanılmak için mi kaçırılıyor.
Yoksa organ mafyası tarafından mı kaçırılıyor.
Bu konuda görevliler neler yapmaktadır. Bu sorular hep cevap beklemektedir.
Bu konu da yapmış olduğum araştırmada TÜİK verilerini baz alarak elde etmiş olduğum bilgileri siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Birinci Başlık
Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri: Yıl 2022
Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 601 bin 754 oldu
Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında, 2021 yılına göre %20,5 oranında artarak 601 bin 754 oldu. Bu olaylarda çocukların 259 bin 106’sı mağdur olarak, 206 bin 853’ü suça sürüklenme sebebiyle (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla), 100 bin 490’ı bilgisine başvurma amacıyla, 16 bin 499’u kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 12 bin 684’ü kabahat işlediği iddiasıyla, 6 bin 122’si ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.
(Kaynak TÜİK Yayım Tarihi 02.08.2023 saat:10.00 Sayı 49662)
Soru: bir ülkede bir yılda bu kadar suça karışan çocukların gelecekleri ne durumdadır.
Bu durumun zuhur etmesinde eksiklik anne, baba eğitiminde mi? ülkenin Milli eğitiminde mi? Toplumun bazı katmanlarında mı? Yoksa sosyal medya dediğimiz değişik isimlerde hizmet veren sektörlerde mi?
Bunların araştırılması ve önlem alınması gerekmez mi?
Yine birçok basın yayın organlarında çokça yer alan haberlerde şöyle diyor.
Gerçi bu haberlerin asılsız olduğu TÜİK ‘in böyle bir verisi olmadığı da söylenmekle beraber asıl rakamlar nedir görevliler tarafından bunun açıklanması gerekmektedir.
104 bin 531’dir. TÜİK, 2014’te 17 bin çocuğun kaybolduğunu bu rakamın ise son 9 yıl içindeki en yüksek rakam olduğunu bildirdi. Yılda ortalama 10 bin, günde ise 32 çocuk kaybolmaktadır”
Eğer bu veriler doğru ise ortada çok vahim bir durum var demektir.
Şunun da araştırılması lazım.
Kaybolan bu çocukların ağırlıklı olarak varoş yerlerden mi kaybolmaktadır. Güvenlik bu bölgelerde eksik mi kalmaktadır.
Anadolu’nun birçok şehrinin Kentsel dönüşüme girmesi gerekmektedir. Varoş olan yerlerde güvenlik kameraları bile işlev görmemektedir.
Güvenlik kameralarının çoğaltılması, ara sokaklara dahi konulması ve takibinin yapılması gerekir.
Çocuk oyun alanların da kameranın yanında mutlaka güvenlik olmalı.
Son zamanlarda İçişleri Bakanlığı bu konuya ehemmiyet vermiş bizim de gözlemlediğimiz kadarıyla her şehir de kamera sayıları artmaktadır.
Bu olumlu bir gelişmedir. İçişleri Bakanlığı şunu da yapabilir. Bu konu da ailelere ve çocuklara eğitim verebilir. Valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler, aile sosyal politikalar müdürlükleri, bu konu da öncülük yapmalıdır. Bu bir kereye mahsus olmamalıdır. Periyodik bir şekilde devam ettirilmelidir.
Bu eğitim çalışan annelere veya babalara veya çalışanların birine işyerlerinde de verilebilir.
Gençler başıboş büyümektedirler. 39 suçtan aranan bir kişi en son yaşlı bir kadını gasp ederken yakalandı. 39 suç bu ne demek. Bu zamana kadar nasıl yakalanmaz.
Yine bir başsavcıyı döven bir maganda önce serbest bırakılıyor daha sonra 9 suçtan arandığı ortaya çıkınca tutuklanıyor. Demek ki 9 sucu olmasaydı serbest bırakılacaktı.
Bunun gibi haberleri her gün okuyor veya seyrediyoruz. Artık banların sonu gelsin. Gerçekten de iyi SİVİL BİR ANAYASA’ YA ihtiyacımız var. Bizim insanımıza göre düzenlenecek bir anayasaya ihtiyacımız var.
Son olarak diyoruz ki Ayşeler, Fatmalar, Büşralar, Narinler kaybolması, ölmesin.
Tüm kaybolan çocukların bulunması dileği ile Allah’a emanet olunuz.