2- Yeryüzündeki kara parçaları, toplam yeryüzü alanının % 29,2sini oluşturmaktadır. Bu alanın içerisinde çöller ve kayalıklar da var. Aslında dünyamız toprak bakımından çok fakir. Daha da fakir olalım diye bizde topraklarımızı denizde boğuyoruz…
3- Dünyadaki mevcut tarım alanlarının 11 milyar insanı besleyebilir. Eğer tarım alanlarımızı korumazsak gelecekte gıdaya erişim anlamında çok büyük problemler yaşanacaktır. Şu an bile Dünyada 39 ülkede gıdaya erişimde sorun yaşanıyor,10.9 milyon çocuk yetersiz beslenme ve kirli su nedeniyle 5 yaşını doldurmadan hayatını kaybediyor…
4- Ülkemizde 1988 yılında toplam ekilebilir tarım arazisi 27.763 milyon hektarken 30 yıl sonra 4 milyon hektar azaldı. 4 milyon hektar tarım toprağını heyelan, dolgu ve tahribatlarla yok ettik…
5- Oysa en uygun şartlarda 1 cm’ lik toprak oluşumu için 400 yıl geçmesi gerekir. Toprağın işlenebilir, verimli bir yapıya kavuşması için 12.000 yıla ihtiyaç var…
6- Denize dökülen toprak ile birlikte balıkların yumurtlama alanlarını yok ediliyoruz. Doğal yaşamın önüne set çekiyoruz. Asla aklımızdan çıkarmayalım; böyle giderse, gün gelecek Karadeniz ölü bir deniz haline gelecek…
7- Yürürlükte olan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanın Kanununa muhalefet ediliyor…
8- Çözümü çok basit. Toprağı denize değil de de atıl durumdaki arazilere ıslah projesi yapıp tarıma kazandırsak açık ve net söylüyorum, bütün Karadeniz’in sebze ihtiyacını karşılar…
9- Son olarak hayatın devamlılığı için, gelecek nesillerin yaşam kaynağı olan gıda fabrikası topraklarımızı sonsuza tek imha ediyoruz…
10- Aslında çok söze gerek yok. Her şey 824.352 kişinin yaşam alanına, gözümüzün önünde müdahale ediliyor; SORUMLULAR!…
Artık toprağa ve denize bakmayalım; GÖRELİM ve SAHİP ÇIKALIM…
Bizler çok üzülüyoruz, ya siz!..