Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Osmaniye’yi ziyaret etti.
BTP Osmaniye Belediye Başkan Adayı Alparslan Kaya’nın seçim ofisi açılışı için kente gelen Hüseyin Baş, şehir girişinde uzun bir konvoyla karşılandı.
Seçim otobüsü ile Osmaniye’yi dolaşarak vatandaşları selamlayan Hüseyin Baş, esnaf ziyareti de yaptı.
BTP Osmaniye Belediye Başkan Adayı Alparslan Kaya
Osmaniye sokaklarında vatandaşlarla sohbet eden BTP lideri, daha sonra seçim ofisi açılışına katıldı.
Osmaniye adayı Alparslan Kaya ve ilçe adayları ile birlikte vatandaşları selamlayan Hüseyin Baş, kalabalığa hitap etti, dikkat çekici açıklamalar yaptı.
“Hırsızlık olmasın istiyorsanız, yolsuzluk olmasın istiyorsanız, bütün ülkenin ve şehrinizin kaynakları sizin emrinize amade olsun istiyorsanız, çocuklarınızı yarının dünyasına, yarının Türkiye’sine hazırlamak ve rahat bir gelecekte yaşatmak istiyorsanız BTP adaylarına oy vereceksiniz. Osmaniye size, sizler de Osmaniye’ye emanetsiniz, sağ olun var olun” diyen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, konuşmasında şu ifadeleri kullandı.
“Türkiye’yi cadde cadde, sokak sokak, ilçe ilçe, il il geziyoruz ve karşılaştığımız tablo hep aynı; yokluğa, açlığa mahkummuşuz gibi sömürülen bir halka döndük. Şimdi sizler varsınız, biz varı ve bu yokluğa, açlığa ve sömürü düzenine dur diyeceğiz değerli Osmaniyeliler.”
“Bunların emekliye verdikleri parayı Avrupa’da çocuklara harçlık diye veriyorlar”
Belediye seçimlerinde zannediyoruz ki bize hizmet etsinler diye birilerini seçeceğiz. Yanlış! Şehrinizin rantını partilileri arasında paylaşsın diye sizin önünüze komiserler koyuyorlar ve sizden bekledikleri oyları alıp şehrinizin rantını pay edecekler. Türkiye yıllardan beri bu sistemde sömürülüyor. Bizim hakkımız olan parayı başkaları, aralarında pay ettiği için emeklim bugün 10 bin liraya talim ediyor. O 10 bin lira Avrupa’da çocuklara harçlık diye veriyorlar.
“Bu düzene bu seçimde tekme atıyoruz”
Biz 45 yaşında emekli olmuş dedelerin torunlarıyız, 55 yaşında emekli olmuş babaların çocuklarıyız. Biz ise 65 yaşında emekli olmayı bekliyoruz ve muhtemelen çocuklarımız 75 hatta 85 yaşında emekli edilip belki de hiç para alamayacaklar. Eğer bu kurdukları siyasi düzeneğe bir tekme atmazsanız, her geçen gün daha da açlığa, daha da yoksulluğa mahkum olacağız. Bu düzene bu seçimde tekme atıyoruz, hazır mıyız Osmaniye?
“Depremde eviniz yıkıldı, şimdi size ev satıyorlar”
Ben depremden hemen sonra Osmaniye’ye geldim, Hatay’a gittim, Kahramanmaraş’a gittim, Gaziantep’e gittim, Malatya’ya gittim. Ben buralara geldiğimde burada hükümet yoktu. Şahit misiniz? Biz geldik günler sonra hükümet geldi, şimdi de herkese hava atıyorlar, ‘hepinize bir ev vereceğiz’ diye! Evi size bedava mı veriyorlar? Hayır, parasını da alıp veriyorlar. Sizin ne suçunuz vardı o depremde de, şimdi onun bedelini ödermişçesine o evlere para ödüyorsunuz? O depremde yıkılan evler Osmaniyelinin suçu muydu, Hataylının suçu muydu, Gazianteplinin suçu muydu, Malatyalının suçu muydu? O inşaatlara izin veren hükümetlerin ve belediyelerin suçuydu! Biz o hükümetleri, o belediyeleri destekledikçe yine göçük altında kalmaya mahkumuz! Göçük altından kafamızı çıkarıp, ‘artık göçük altında kalmıyoruz’ demenin vakti gelmiş ve de geçiyor arkadaşlar.
“Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet tehdit altında”
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet bugün tehdit altında, hepimiz farkında mıyız? Türkiye’de öyle bir siyasi düzenek kurdular ki ya A Partisi ya B Partisi? A’nın içinde 10 tane, B’nin içinde 10 tane parti. Ben hep iki partili sistem diyorum aslında iki seçenekli sistem. Seçenek 22 parti olsa ne olur, 22’si de birbirinin aynısı olduktan sonra. Şimdi kimi belediyenizin başına getirseniz veya kimi ülkenin başına getirseniz ya Aleviler üzülecek, ya Sünniler üzülecek, birini getirsen muhafazakarlar üzülecek, diğerini getirsen laikler üzülecek, Cumhuriyetçiler üzülecek, bir diğerini getirsen milliyetçiler üzülecek. İşte biz, ‘biz gelelim kimse kaybetmesin, bütün Türkiye kazansın’ diyoruz.”