Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

Medya ve On Ocak

KEMAL ÖZDEMİR

KEMAL ÖZDEMİR

İnsan; sosyal bir varlıktır. İçinde bulunduğu toplumu ve diğer toplumları tanımak, tanışmak ister. Kendi gelişimi huzuru ve refahı için bilgi, duygu, düşünce, tecrübelerini aktarmak ihtiyacında olan varlıktır. İşte bu aktarıma, iletişim diyoruz. İletişim; gönderici ve alıcı iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışverişidir.

İnsandan insana, insandan topluma kurulan bu iletişim zinciri, zaman içerisinde birçok aracın da devreye girmesi ve kullanılması sonucu iletişim ağları kurumlaşmıştır. Günümüzde bu kurumlar ve kitle iletişim araçları, hayatımızın vazgeçilmezlerinden olmuştur. İletişim ve medya olmadan hayatı düşünmek mümkün değildir.

Görsel, işitsel veya her ikisini bir arada bulunduran kitle iletişim araçlarının tümüne medya diyoruz. Böylesine kapsamlı bir kurumun güç olarak varlığını sürdürmesi elbette yadsınamaz. O nedenledir ki medya dördüncü kuvvet olarak yasama, yürütme ve yargı erkinin yanında dördüncü güç olarak yer almıştır.

Medya, dördüncü kuvvet olarak toplumun gören gözü, işiten kulağı, çarpan yüreği, sorgulayan vicdanıdır. Medya, güç olarak geniş halk kitlelerinin dertlerini, istek ve ihtiyaçlarını dile getirmek ve bunlara çözüm yolları üretmekle sorumludur. Asli görevi kamuoyunu bilgilendirme ve enformasyon olan medyanın birinci önceliği; toplumu iyi yönde geliştirmek, yönetimin yanlışlarını, hatalarını, eksikliklerini görmek, irdelemek ve göstermek olmalıdır. Medya, geniş halk kitlelerinin çıkarlarından yana, şeffaf, halkı ve hakkı gözeterek objektif olmalıdır. Bunun için de bağımsız ve bağlantısız olması şarttır, elzemdir.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da on Ocak Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor. Özgür haberciliğin çilesini çeken basın mensubu arkadaşlarımızın bir günde olsa hatırlanması güzel. Dünyanın dört bir yanın da mesleğini icra eden birçok basın mensubu görevi başın da hayatından oluyor.

Medya, bir büyük güçtür. Bu gücü bugün sermeye, silah ve enerji gibi belirleyici güçleri elinde tutanlar tarafın dan kullanılıyor. Dünyaya adalet, demokrasi getirme iddiasında bulunan kurum ve devletler bugün verdikleri sınavla bu on ocak ta da sınıfta kalmışlardır.

Şimdi dönün bir bakın ülkemiz medyasına.Büyük ticari kuruluşların, holdinglerin adeta bir yan kuruluşu gibi yayın yapanlar var. Bir kısım yabancı devletlerin propagandasını yapan yayın organları ver. Medya gerçek amacına uygun hareket edemediği için gücün medyası olarak hükmünü ve varlığını sürdürmeye devam ediyor.

Medyanın bizleri bilgilendirdiği, fikir, düşünce ve tavrımızı şekillendirdiği bir gerçektir. Hele de bizim gibi okumayan toplumlarda, %90’ı televizyon bağımlısıveya kontrolsüz güç olan sosyal medya bağımlısı ise gözümüzün gördüğü, bizzat yaşadığımız olay ve durumlarda dahi bizleri yanıltır, tereddüde düşürür. Medyanın; görmediğimiz, bilmediğimiz konularda yaptığı tahribatı varın siz hesap edin.

Tarafını güçten yana kullanan medyanın yapacağı tahribatın boyutları, hayal dahi edilemez. Gerçeklerin üstünü örter, faydasızı; faydalı, çirkini; güzel, ahlaksızlığı; erdem gibi gösterir. Halkın sağlıklı bilgilere ulaşmasını engeller, kullandığı yol ve yöntemlerle algı oluşturur; olmadı sahte bir gündemle halkın ilgisini başka yöne çeker.

Demokrasinin olmazsa olmazlarından biri olan medya elbette büyük bir güçtür. Hatta öyle bir güç ki yerine göre yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı denetler. Onların yanlış uygulama ve yaptırımlarının önüne geçer. Ancak bizim ülkemizde maalesef bu güç, yasamayı, yargıyı ve yürütmeyi denetleme değil yönetme ve kullanma görevini üstelemeye çalışanlar da var.

Peki, bu görevi kimin adına yapmaktadır? Elbette ki siyasi çıkarı için, maddi çıkarı için bir başka gücün adına…

Gücünü bağımsızlık ve tarafsızlıktan alan, olayları ve durumları gizlemeyen, çarpıtmayan; sermayenin veya güçlerin sözcülüğüne soyunmayan, birey ve toplumun hakkını ve hukukunu gözeten, çirkinleşmeyen, çirkinleştirmeyen bir medya özlemiyle.

Başta Filistin’de ve dünyanın çeşitli coğrafyaların da baskı ve zor şartlarda mesleğini icra etmeye çalışan tüm meslektaşlarımın on ocak çalışan gazeteciler gününü kutlar; ebedi aleme irtihal edenlerde rahmet dilerim.

 

Kemal ÖZDEMİR

YAZARIN SON YAZILARI
Yürekle Bakmak - 19 Kasım 2024
Bilmediğini Bilmek   - 25 Eylül 2024
MİŞ GİBİ - 26 Haziran 2024
ŞEHİR VE KÜLTÜR - 18 Mayıs 2024
Medeniyet Davamız - 24 Nisan 2024
İtibar ve Güven - 1 Mart 2024
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber